Filtreler
Covid-19 salgınının Türkiye'deki istihdam ve gelir dağılımına etkisi

EREN ÇOLAKOĞLU

Tez | 2022 | İstanbul Topkapı Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

İnsanlık ilk çağlardan bu yana birçok salgın hastalıkla karşı karşıya kalmıştır. Küreselleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte bu salgınlar hızla yayılmaya devam etmektedir. Özellikle ticaret yoluyla yayılan bu salgınların sosyal, ekonomik, politik, kültürel, sosyal ve finansal sonuçları gözlemlenmiştir. Bu etkiler her toplumda değişen derecelerde hissedilmiştir. Bazı ülkeler bu etkileri daha derinden hissederken, bazı ülkelerde daha hafif hissedilmiştir. Bu etkilerinin yanı sıra salgın hastalıklar da birçok insanın ölümüne neden olmuştur. Salgın hastalıklarla mücadele etmek için her ülke kendi koşullarına göre birçok önlem almış ve bu . . .salgınların etkisini en aza indirmeye çalışmıştır. İnsanlığı derinden etkileyen ve yıkıcı etkisi her alanda hissedilen salgın hastalıklardan biri olan Covid-19, Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkmıştır. Kısa sürede tüm dünyaya yayılmış ve küresel bir salgına dönüşmüştür. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19'u pandemi ilan etmiştir. Bu hastalık milyonlarca insanda bulunmuş ve milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Covid-19'un ortaya çıkmasıyla birlikte her ülkede farklı kısıtlamalar ve yasaklar getirilmiştir. Salgının her ülkeye yayılması, üretim ve tedarik zincirlerini etkilemiştir. Covid-19, küresel ekonominin daralmasına ve kriz dönemine girmesine neden olmuştur. Covid-19'un etkisi birçok sektörde hissedilmiş ve hatta bazı sektörleri durma noktasına getirmiştir.Türkiye'de diğer ülkeler gibi salgından etkilenmiştir. Özellikle, en yıkıcı etkilerden biri hizmet sektörü üzerinde olmuştur.Bu çalışmada, Covid-19'un ortaya çıkışı, özellikleri ve yaratmış olduğu etkiler, Türk ekonomisi üzerindeki etkileri, salgının ortaya çıkmasından sonra alınan tedbirler ve bu tedbirlerin getirileri ele alınmıştır. Sonraki aşamada, pandemi döneminde yaşanan ve yapılan çalışmalarla ilgili 15 kişi ile derinlemesine görüşmeler yapılıp, veriler toplanarak Nvivo12 analizi yapılmıştır. Humanity has faced many epidemics since its beginning. With the spread of globalization, these epidemics continue to spread rapidly. The social, economic, political, cultural, social and financial consequences of these epidemics, especially spread through trade, have been observed. These effects have been felt to varying degrees in every society. While some countries felt these effects more deeply, in some countries they were felt more mildly. In addition to these effects, epidemic diseases have also caused the death of many people. In order to combat epidemics, each country has taken many measures according to its own conditions and tried to minimize the effects of these epidemics. Covid-19, one of the epidemic diseases that deeply affect humanity and whose devastating effect is felt in all areas, emerged in Wuhan, China in December 2019. It spread all over the world in a short time and turned into a global epidemic. The World Health Organization declared Covid-19 a pandemic. This disease has been found in millions of people and has caused the death of millions of people. With the emergence of Covid-19, different restrictions and bans have been introduced in each country. The spread of the epidemic to every country has affected the production and supply chains. Covid-19 has caused the global economy to contract and enter a crisis period. The effect of Covid-19 was felt in many sectors and even brought some sectors to a standstill. Turkey, like other countries, was affected by the epidemic. In particular, one of the most devastating effects has been on the service sector. In this study, the emergence of Covid-19, its characteristics and its effects, its effects on the Turkish economy, the measures taken after the outbreak of the epidemic and the returns of these measures are discussed. In the next stage, indepth interviews were conducted with 15 people related to the studies experienced and carried out during the pandemic period, data were collected and Nvivo12 analysis was carried out Daha fazlası Daha az

SALGIN HASTALIK SÜREÇLERİNDE YENİ PAZARLAMA UYGULAMALARI

ÜMİT KAYA

Tez | 2022 | İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen Covid-19, tüm dünyada ekonomik ve sosyal yaşamı etkiledi ve etkilemeye devam etmesi bekleniyor. Devam eden salgının ne kadar süreceği belli olmadığı için Covid-19 pandemisinin etkisinin ne zaman sona ereceği ve ne gibi yeni değişiklikler getireceği de belirsizdir. Bu çalışma, geniş kapsamlı bir literatür taraması içeren bir yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada, Covid-19 pandemisi ve yeni normal hayatın etkilerinin yanı sıra Covid-19 pandemi süreci ve karantina kısıtlamalarının tüketici davranışları ve e-ticaret üzerindeki etkisi incelenmektedir. Hastalıkla i . . .lgili korkular ve kısıtlamalar nedeniyle tüketicilerin harcama alışkanlıkları ve satın alma alışkanlıkları değişmiştir. Depolanabilir gıda ve hijyen ürünleri alımları artmıştır. Satın almanın yolu giderek daha güvenli ve daha az temkinli kabul edilen e-ticaretten geçmeye başladı. Çalışma sonuçlarına göre değişen tüketici davranışlarının bir kısmının kalıcı olacağı tahmin edilirken, nelerin devam edeceği, Covid-19 pandemisi sonunda yürütülen araştırma verilerine ve sonuç sürecine bağlı olacaktır. Çalışmada salgın hastalık döneminde uygulanan pazarlama uygulamaları incelenecektir. Çalışmada ayrıca banka sektörüne ilişkin olarak gerçek zamanlı pazarlama uygulaması kapsamında araştırma sonuçlarına yer verilmiştir. Declared as a global epidemic by the World Health Organization, Covid-19 has affected economic and social life and is expected to continue to affect economic and social life all over the world. Since it is not clear how long the ongoing epidemic will last, it is also unclear when the effects of the Covid-19 pandemic will end and what its variations will bring. This study has been prepared as a master's thesis that includes a comprehensive literature review. In this study, besides the effects of the Covid-19 pandemic and the new normal life, the effects of the Covid-19 pandemic process and quarantine restrictions on consumer behaviors and e-commerce are examined. Spending habits and purchasing habits of consumers have changed due to fears and restrictions related to the disease. The purchase of storable food and hygiene products has increased. The way to buy began to pass through e-commerce, which is increasingly considered safer and less cautious. While it is estimated that some of the changing consumer behaviors will be permanent according to the results of the study, what will continue and depend on the research data and the result process at the end of the Covid-19 pandemic. In the study, the marketing practices during the epidemic period will be examined. The study also includes the results of the research within the scope of real-time marketing practice regarding the banking sector Daha fazlası Daha az

BEDEN DİLİ VE YÜZ İFADELERİNİN İLETİŞİMDEKİ ETKİSİ

Sedef BABAN

Tez | 2021 | İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Bu çalışmada insan doğasının bir parçası olan iletişim kavramı ve iletişimin en büyük aracı olan beden dili ve yüz ifadeleri incelenmektedir. Bu maksatla öncelikle iletişim kavramı, beden dili ve ögeleri incelenmiş olup, bu alana ait bilimsel makaleler ve yayınlar taranarak, günümüzde hem sosyalleşmek için hem de pazarlama faaliyetleri açısından değerini belirtmeye yönelik bir zemin hazırlanmıştır. Çalışmanın ana konusu iletişim, beden dili ve yüz ifadeleri ile ilgili literatür taraması yapılarak, alana ait bilimsel makaleler, yayınlar taranarak oluşturulmuştur. Farklı kaynaklardan elde edilen veriler ışığında beden dili ögelerinin . . .iletişimdeki önemine ve pazarlama faaliyetleri açısından değerine değinilmiştir. Bununla birlikte son bölümde Covid-19 pandemi sürecinde değişen beden dili davranışları ele alınarak, pandemi döneminde gelişen yeni iletişim şekillerine vurgu yapılmıştır. Çalışma sonunda, beden dilinin etkin kullanımının kişilerarası iletişimi güçlendirdiği, iletişimde başarıyı sağladığı ve bireylerin kendilerini ifade etme sürecinde beden dilinin kısıtlanamayacak düzeyde bilgi aktarımına devam ettiği tespit edilmiştir. Beden dili kullanımının zorunlu kısıtlandığı durumlarda iletişimin niteliğinde azalma oluşacağı sonucuna varılmıştır. This study examines the communications concept that is a crucial element for human nature, and body language along with facial expressions that are the most important tools of communications. Therefore the concept of communications, body language and its elements are analysed, and a base is showcased for the value of this concepts in both to socialize and in marketing activities through search of scientific studies and publications. The main topic is structured after a detailed literature research on communications, body language and facial expressions. In accordance with the data retrained from different scientific sources, the importance of body language and its value in marketing activities are studied. Finally, the change of body language during Covid-19 pandemic are mentioned and new communications tools and ways that appeared during Covid outbreak are analyzed. Ultimately it is discovered that the effective use of body language improves the interpersonal communications, provides a succesful communications and leads significant transmission of information that can not be limited. The study is concluded that in the cases where body language is obligatory restricted, the quality of communications decreases Daha fazlası Daha az

Türkiye'de 2020-2022 yılları arasında dijital pazarlama konusunda yazılmış yüksek lisans tezlerinin değerlendirilmesi Evaluation of master's thesis on digital marketing between 2020-2022 in Turkey

Melek Aleyna Işık

Tez | 2023 | İstanbul Topkapı Üniversitesi

Tez çalışmasında 2020 yılı ile 2022 yılları arasında Türkiye ‘de yazılmış olan pazarlama alanında “Dijital Pazarlama” konulu Yüksek lisans tezlerinin incelenerek pandemi döneminden bu yana dijitalleşme konusunda değişim ve gelişmeler konusunda ne gibi değişimler görüldüğü yazılan akademik tezler aracılığıyla incelenip değerlendirilmiştir. 2020 ile 2022 yılları arasında Türkiye’deki dijital pazarlama alanında yazılan çalışmaların analizinden önce bu çalışmayı kapsayan pazarlama, dijital pazarlama gibi kavramların tanımları, çeşitleri ve özellikleri hakkında çeşitli araştırmalar yapılıp tanım ve örneklerle incelenecek daha sonra da Tü . . .rkiye’de 2020 ve 2022 yılları arasında yazılmış olan Yüksek lisans tezlerinin değerlendirmesi, kronolojisi ve yapıları incelenmektedir. Çalışmamda doğrudan pazarlama alanında yazılmış ve YÖK tez merkezinde kaydı bulunan “Dijital Pazarlama” konulu çalışmalar ele alınmıştır. Çalışmaya, Dijital Pazarlama konusunun genel anlamda Pazarlamayla olan ilgisinden dolayı Pazarlama, Pazarlama iletişimi ve sosyal medya gibi terimlerde dahil edilmiştir. Pazarlama ve dijitalleşme dışındaki konular çalışmaya dahil edilmemiştir. Bu bağlamda araştırmanın kapsamını, Pazarlama alanında “Dijital Pazarlama” konusunda yazılmış 44 yüksek lisans tezi oluşturmaktadır. Araştırmada epistemolojik doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Tezler, araştırma kapsamında alt başlıklara göre belirlenmiştir. Başlıklarla ilgili dağılımda yüzde dağılımından, tablolardan ve grafiklerden yararlanılmıştır. Yapılan bu çalışma sonucunda 2022 yılından itibaren dijital pazarlama konusunda pandemi döneminde olan değişime değinmek isteyecek kişiler tek bir kaynak üzerinden yayınlanmış yüksek lisans tezlerine ulaşabilmelerine rehberlik sağlanmış olacaktır. In the thesis study, the master's theses on "Digital Marketing" in the field of marketing written in Turkey between the years 2020 and 2022 were examined and the changes and developments in digitalization since the pandemic period were examined and evaluated through the written academic theses. Before the analysis of the studies written in the field of digital marketing in Turkey between 2020 and 2022, various researches will be made about the definitions, types and characteristics of concepts such as marketing and digital marketing, which cover this study, and then they will be examined with definitions and examples. Evaluation, chronology and structures of master's theses are examined. In my study, studies on "Digital Marketing" written in the field of direct marketing and registered in the thesis center of YÖK were discussed. Due to the relevance of Digital Marketing to Marketing in general, terms such as Marketing, Marketing communication and social media are included in the study. Subjects other than marketing and digitalization were not included in the study. In this context, the scope of the research consists of 44 master's theses written on "Digital Marketing" in the field of Marketing. Epistemological document analysis method was used in the research. Theses were determined according to the sub-titles within the scope of the research. Percentage distribution, tables and graphics were used in the distribution related to the titles. As a result of this study, people who want to talk about the change in digital marketing during the pandemic period from 2022 will be guided to reach master's theses published through a single source. Daha fazlası Daha az

COVİD-19 PANDEMİ SÜRECİNDE TÜKETİCİLERİN FONKSİYONEL GIDALARA YÖNELİK TUTUMLARI

Burak Kaan CEBECİ

Tez | 2021 | İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Bu çalışmada ilk olarak 2019 yılında Çin’de ortaya çıkan ve kısa bir zaman diliminde tüm dünyaya yayılan Yeni Koronavirüs Covid-19 hastalığının, bu süreç içerisinde tüketicilerin fonksiyonel gıdalara yönelik tutumları, yapılan literatür taraması ve nicel verilere bağlı betimsel araştırma modeli kullanılarak aktarılmaya çalışılmıştır. Covid-19 pandemi dönemiyle, tüketicilerin gündelik olarak tükettikleri besinler ile sağlık durumları arasındaki ilişkiye verilen önemin artmasıyla beraber, sağlık sorunlarında yaşanan artışların meydana gelmesi, gıda mamullerine olan güven ve inanç duygularının azalması, sağlıklı yaşam ve sağlıklı besle . . .nme gibi istek ve arzuların artışı, tüketicilerde fonksiyonel gıda ürünlerine yönelik ilgi duygusunda da artışın ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Çalışmanın amacı, Covid-19 pandemi sürecinde tüketicilerin fonksiyonel gıdalara yönelik tutumlarını, farkındalığını ve kabulünü ortaya çıkararak, her yaş grubunda bulunan tüketicilere yönelik bir bakış açısı oluşturmaktır. Çalışma verileri, pandemi döneminde yaşanan kişisel hijyen, sosyal mesafe ve sağlık koşulları dikkate alınarak, İstanbul ilinde ikamet eden farklı yaş ve meslekteki bireylerden online anket yoluyla toplanmıştır. Çalışma, gönüllü olarak katılmayı kabul eden 200 kişiyle yapılmıştır. Çalışmada kullanılan anket yöntemi, bireylerin demografik özelliklerini ortaya çıkarmasına, fonksiyonel gıda ürünleri hakkında bilgi sorularına ve fonksiyonel gıdalara yönelik tutumları olmak üzere 3 bölümden oluşmuştur. Demografik bilgilerle katılım düzeyleri arasında farkın olup olmadığını belirlemek için Khi-Kare önemlilik testi testi uygulanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda elde edilen veriler istatistik paket programında çözümlenerek verilerin analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan katılımcıların çoğunluğunu kadın tüketiciler oluşturmuştur. 25-34 yaş aralığındaki tüketiciler çalışmada yoğun olarak yer almıştır. Çalışma sektörleri arasında eğitim sektörü, aylık gelir durumunda ise 0-3000TL ve 3001-6000TL gelire sahip katılımcılar çoğunlukla yer almıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların fonksiyonel gıdaları duyma ve fonksiyonel gıdaları bilme düzeyleri düşük oranda gözlemlenmiştir. Katılımcıların kendilerini sağlıklı olarak görme düzeyleri ise yüksek oranda sağlıklı gördükleri şeklinde olmuştur. Sunulan bulguların literatüre ve uygulamaya katkıları incelenmiş ve gelecek zamanlarda yapılacak çalışmalar için öneriler belirtilmiştir. In this study, the New Coronavirus Covid-19 disease, which first emerged in China in 2019 and spread all over the world in a short time, was tried to be conveyed by using the consumers' attitudes towards functional foods, the literature review and a descriptive research model based on quantitative data. With the Covid-19 pandemic period, the increase in the importance given to the relationship between the foods that consumers consume daily and their health status, the increase in health problems, the decrease in the feelings of trust and belief in food products, healthy life and healthy nutrition have contributed to the increase in the interest in functional food products in consumers. The aim of the study is to reveal the attitudes, awareness and acceptance of consumers towards functional foods during the Covid-19 pandemic process, and to create a perspective for consumers in all age groups. Study data were collected from individuals of different ages and occupations residing in the province of Istanbul, through an online questionnaire, taking into account the personal hygiene, social distance and health conditions experienced during the pandemic period. The study was conducted with 200 people who voluntarily agreed to participate. The survey method used in the study consisted of three parts: revealing the demographic characteristics of individuals, questions about functional foods and their attitudes towards functional foods. In order to determine whether there is a difference between demographic information and participation levels, the Chi-Square significance test was applied. The data obtained as a result of the study were analyzed in the statistical package program and the analysis of the data was carried out. The majority of the participants participating in the research were female consumers. Consumers between the ages of 25-34 took part in the study intensively. The education sector constituted the majority of the participants. In the monthly income, the participants with the highest income of 0-3000 TL and 3001-6000 TL took place. It was observed that the participants' levels of hearing and knowing functional foods were low. The participants' level of seeing themselves as healthy was that they saw themselves as healthy at a high rate. The contributions of the presented findings to the literature and practice were examined and suggestions for future studies were stated Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms