Filtreler
Filtreler
Bulunan: 23 Adet 0.002 sn
Koleksiyon [6]
Tam Metin [1]
Yazar [15]
Yayın Türü [1]
Konu Başlıkları [20]
Yayın Yılı [6]
Yayıncı [20]
Dil [2]
FREKANS ANALİZİ İLE KRİTİK KURAKLIK ŞİDDET-SÜRE-FREKANS EĞRİLERİNİN ELDE EDİLMESİ

SELEN ORTA

Bildiri | 2019 | Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 10. Ulusal Hidroloji Kongresi 9-12 Ekim, 2019

Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır. Temel olarak yağışların beklenen değerlerin altında gerçekleşmesi sonucu kuraklık meydana gelir, sürenin uzamasıyla birlikte etkisi giderek artar. Meteorolojik karakterli doğal afetler kategorisinde yer alan kuraklığın kapsamı geniştir ve birçok sektör üzerinde negatif önemli etkilere sahiptir. Kuraklığın olumsuz etkilerinin bertaraf edilebilmesi için kuraklık karakteristiklerinin bilinmesi önem taşımaktadır. Kuraklık şiddet, süre ve frekans gibi değişkenlerle karakterize edilebilir. Bu çalışmada Trakya . . .’dan Meriç-Ergene, Ege Bölgesi’nden Gediz ve Akdeniz Bölgesi'nden Seyhan ve Ceyhan havzalarından seçilen yağış gözlem istasyonlarına ait kuraklık karakteristikleri belirlenmiş, kuraklık şiddetsüre-frekans eğrileri Standart Yağış İndeksine göre elde edilmiştir. Bu indeks kullanılarak 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık dönüş aralıklarına karşı gelen kuraklık şiddet-süre-frekans eğrileri her bir istasyon için hazırlanmıştır. Daha fazlası Daha az

SPI-based Drought Severity-Duration-Frequency Analysis

SELEN ORTA

Bildiri | 2018 | 13th International Congress on Advances in Civil Engineering, 12-14 September 2018, Izmir/TURKEY

Drought which is one of the most injurious natural hazards is defined as lack of rainfall that leads to a temporary decrease or deficit in natural water availability. Droughts may result in long-term environmental, social and economic impacts. Therefore, drought forecasting is an important hydrological phenomena and it plays a major role in risk management, drought preparedness and the implementation of mitigation measures. The objective of this study is to analyze drought characteristics of Meric-Ergene, Gediz, Seyhan and Ceyhan hydrological basins in Turkey. Standardized Precipitation Index (SPI) is used in drought analysis based . . .on the monthly precipitation data from meteorological stations. Frequency analysis using SPI has implemented for the derivation of drought severity-duration-frequency curves corresponding to 5, 10, 20, 50 and 100-year return periods. Daha fazlası Daha az

Trend Analysis of Low Flows

Selen Orta

Bildiri | 2019 | 9th International Symposium on Atmospheric Sciences ATMOS 2019

Determination of trends in low flows has a great importance in water resources planning and operation. Hydrological assessment on low flows is required in water quality control problems, water supply projects, irrigation, recreation, and ecological conservation. Trends in low flows could be seen as potential evidences of climate change, and significantly affect short-, medium-, and long-term future decisions. The main objective of this study is to identify low flow trends for gauging stations in four hydrological basins, Meriç-Ergene, Gediz, Ceyhan and Seyhan, from different regions in Turkey. For the analysis, 3, 2, 2 and 5 flow ga . . .uges were selected for Meriç-Ergene, Gediz, Seyhan and Ceyhan basins, respectively. In the study, data from gauging stations with either no or minimum anthropogenic activities are considered. Therefore, record period for each gauging station has been selected such that influence by any upstream dam or water structure is excluded. Stream gauges with common period of 27 years from 1988 to 2014 are used. In the study, the D-day average time series are obtained by taking the overlapping D-day average of the daily streamflow time series. Low flows of D = 1, 7, 14, 30, 90 and 273-day are considered. The non-parametric Mann-Kendall test which has found an effective and general use to assess the significance of trend in hydrological time series is applied. Results on the existence and the significance of trends in low flow characteristics of hydrological basins are obtained and discussed Daha fazlası Daha az

Covid-19 ve Okçuluk

ONUR CAN DOLĞUN

Bildiri | 2021 | ISCYA PUBLISHING HOUSE

Turning soccer into a global status and becoming an industry makes green fields considered as an investment tool. Soccer, therefore, made it necessary to transform it into a transparent and fair area by moving away from mistakes as much as possible. In order to provide a standard management approach, the use of technology in football has been increasingly important in recent years. In this study, which technological equipment used by soccer referees both in Turkey and in the world, the periods when they were started to be used and the global dimensions of these equipment have been discussed. It has also been mentioned how these tech . . .nological equipments used by the referees had positive contributions. In line with the results, it has been observed that this is this technology facilititat minimizes the margin of error. With the help of the technological tools used, it has been determined that there has been a serious decrease in the errors that affect the result. Therefore, it is seen that technology has become a must in soccer and soccer refereeing and it is recommended to be used in lower leagues Daha fazlası Daha az

TÜRK MUTFAĞININ TANITILMASINDA TÜRK POSTA PULLARININ KULLANIMI VE ÖNEMİ

GAMZE SÜRCAN DÜZGÜN | BAHADIR ELAL

Bildiri | 2017 | İstanbul Bilim ve Akademisyenler Derneği

Giriş: Pul, posta parasının karşılığının alındığını simgeleyen, basılı küçük kâğıt parçası olarak tanımlanır. Bu amacının dışında, her ülkenin kendi kültürel değerlerini görsel ve yazılı olarak temsil ederek, gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki diğer insanlara tanıtabilmesine fırsat veren bir iletişim aracıdır. Türk mutfağı ise, Türkiye topraklarında yaşayan insanların kendilerine has ürün, araç, teknik ve uygulamalarla hazırlayarak yedikleri ve içtikleri yemekleri içermektedir. Çok eskilere dayanan tarihi ve topraklarında barındıkları insanların çokulusluluğu, Türk mutfak kültürünün zenginleşmesine katkıda bulunmuş ve dünyanın ö . . .nde gelen mutfakların biri olmasına zemin hazırlamıştır. Ülkemizin kültürel değerleri içinde ayrı bir yeri olan Türk mutfağının, bir ülke tanıtımında yaygın olarak kullanılan posta pullarında da örneklerini görmekteyiz. Amaç: Bu araştırma, Türk mutfağından unsurları içeriğinde barındıran Türk pullarını belirlemek, Türk mutfağının tanıtılmasında Türk posta pullarının tasarım olarak nasıl kullanıldığını incelemek ve pulların bu konudaki önemini anlatmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kapsam: Yapılan araştırmanın evrenini Türk mutfak kültürüyle ilgili basılan Türk pulları oluşturmaktadır. Bu kapsamda geçmişten Ekim 2017 yılına kadarki Türk pullarına bakılmıştır. Sınırlıklar: Araştırmaya alınacak pulların seçiminde, pullarda yer alan yiyeceklerin Türk mutfak kültürüne has, onu temsil edecek özellikler barındırmasına dikkat edilmiştir. Bunun dışında görsellerinde ve grup adlarında çeşitli gıdalar yer almasına rağmen, yöresel olmayan ve her ülkede olabilecek yiyecekleri barındıran pullar çalışma evreninin dışında yer almamıştır. Yöntem: Araştırmada incelenen pullara dair veriler, “İSFİLA 2016: Türk Pulları ve Antiyeleri Kataloğu 1863-2015” kataloğundan, 2016-2017 Ekim yılları arası ise Posta ve Telgraf Teşkilatı’nın (PTT) web sayfası ziyaret edilerek elde edilmiştir. Araştırmada nitel ve nicel (frekans) verilere yer verilmiştir. Bulgular: 1863’ten 2017 Ekim ayına kadar tedavüle çıkarılan Türk pulları içinde 38 adet Türk Mutfağı ile ilgili pul bulunmuştur. 38 pul üzerinde 61 çeşit yiyecek Türk mutfağını temsil ve tanıtım için pul üzerinde görsel olarak yer almıştır. Bu yiyeceklerden 46’sı yemek, 11’i tatlı, 3’ü içecek, 1’ise yerel ürün olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlardan 10 pul üzerinde görsel olarak bulunan 28 yiyeceğin adı pul üzerinde yer almazken, kalan yemeklerin adları görsellerin yanında yazılı olarak bulunmaktadır. Pullardaki yemeklerin çoğunun Türkiye’nin hangi şehir ya da bölgesine ait olduğu üzerinde yazılıyken, 8 pulun üzerinde görsel olarak bulunan 8 yiyecek için bu belirtilmemiştir. Pullarının bir kısmında bir pul üzerinde sadece bir yemek tanıtılırken, bir kısmında ise bir pulda birden fazla yemeğe yer verilmiştir. Pul serilerinin grup isimlerine bakıldığında tüm bu pulların doğrudan Türk mutfak kültürünü tanıtmak amacıyla çıkarıldığını görmekteyiz. Sonuç: Türk pulları arasında yer alan 38 adet pul, 61 yemekle Türk mutfağını temsil etmekte, böylece diğer ülkelerdeki ve ülkemizin diğer yörelerindeki insanlara yemeklerimizi tanıtmaktadır. Görsellerle birlikte yemek isimlerinin de pul üzerinde yazılı olarak bulunmasının, insanların resmini görüp beğendikleri yemekleri araştırmaya, yapmayı denemeye ve etrafındaki insanlarla paylaşmaya teşvik ederek Türk mutfak kültürümüzü korumaya ve tanıtmaya yardımcı olacağını düşünüyoruz. Bu pullara ayrı bir önem verilerek unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizin tekrar gün ışığına çıkarılmasını sağlamak amacıyla da kullanılabilir. Bununla birlikte, yiyecek konseptinde koleksiyon yapan filitalistler için de değerli bir koleksiyon parçası olabileceği gibi, son yıllarda revaçta olan gastronomi turizmini de etkileyeceğini düşünmekteyiz. Bu konuda basılacak yeni pulların Türk mutfağımızın korunmasında ve tanıtımında önemli faydaları olacağı inancındayız Daha fazlası Daha az

TÜRK POSTA PULLARINDA YER ALAN YAZAR VE ESERLERİN İLK VE ORTAÖĞRETİM 100 TEMEL ESER LİSTELERİ İLE KARŞILAŞTIRILARAK İNCELENMESİ

BAHADIR ELAL | GAMZE SÜRCAN DÜZGÜN

Bildiri | 2017 | İstanbul Bilim ve Akademisyenler Derneği

Giriş: Posta ücretinin ödendiğini belgeleyen, değerli kâğıtlar sınıfından olan posta pulu, bu amacın dı- şında, genel tanıtım, propaganda, hobi ve eğitsel malzeme olarak kullanılarak zamanla adeta ayrı bir iletişim mecrasına dönüşmüştür. Her ülke pullarda kendi kültürünü oluşturan ögeleri konu olarak seçmiş, bunlar ara- cılığı ile ülkelerinin temsillerini oluşturmuştur. Edebiyat da bir ülkenin kültürünü yansıtan en önemli unsur- lardan biri olduğundan posta pullarında yer bulmuş, edebi eserler ve yazarlarla ilgili özel seriler hazırlanmış ve çeşitli koleksiyonlar yapılmıştır. Çok eski ve zengin bir edebiyata sahip ülkemizde hangi ya . . .zarların, hangi eserlerin pullara konu olduğunu tespit etmek, yapılacak pek çok çalışmaya ışık tutması açısından önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2004 yılında İlk ve Ortaöğretim ayrı ayrı belirlediği 100 Temel Eser öğrencilerin eğitim ve gelişimine katkı sağlayacak kitaplar arasında gösterilmektedir. Bu eserler için, Türk posta pulları hem bir tanıtım aracı, hem de öğrencilerin ilgisini çekecek nitelikte bir kaynak olarak kullanılacak materyal- lerdir. Amaç: Bu araştırma, edebiyatla ilişkili Türk pullarının İlk ve Ortaöğretim 100 Temel Eser listeleri ile karşılaştırılarak, hangi eser ve yazarların pullara konu olduğunu hangilerinin olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kapsam: Yapılan bu araştırmanın evrenini edebiyatla ilişkili Türk pulları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği İlk ve Ortaöğretim 100 Temel Eser listeleri oluşturmaktadır. Sınırlıklar: Araştırma kapsamında edebiyatla ilişkili Türk pulları seçilirken, 2017 yılı henüz tamamlanmadığı için 2016 yıl sonu- na kadar basılan pullarla araştırma sınırlandırılmıştır. Yöntem: Araştırmada incelenen pullara dair veriler, “İSFİLA 2016: Türk Pulları ve Antiyeleri Kataloğu 1863-2015” kataloğundan, 2016 yılı ise Posta ve Telgraf Teşkilatı’nın (PTT) web sayfası ziyaret edilerek elde edilmiştir. Buna göre, Türk pullarının edebiyatla ilişkisi, yazar, eser ve diğer olmak üzere üç kategori üzerinden incelenmiştir. Bu sınıflandırma yapılırken bazen doğru- dan pulların grup isimlerine bakıldığı gibi, bazen de pul isminden bağımsız üzerlerindeki görsele bakılmıştır. Daha sonra elde edilen veriler frekans (n) ve yüzde (%) analizlerine tabi tutulmuştur. Bulgular: Geçmişten 2016 yıl sonuna kadar 187 adet Türk pulunun edebiyatla ilişkisi bulunmuştur. Bu pulların %52,9’u (n=99) yazar, %28,3’ü (n=53) eser ve %18,7’si (n=35) diğer olarak sınıflandırılmıştır. Bu pulların %37,9’u (n=71) İlköğretim, %44,9’u (n=84) ise Ortaöğretim 100 Temel Eser listesinde yer alan yazar ve eserlerle eşleşmekte- dir. İki listede de yer alan ve en çok pulu bulunan yazar Mevlana Celaleddin Rumi (n=14) ve eser Nasreddin Hoca (n=7) ve Keloğlan (n=7) hikayeleridir. Buradan da görülebileceği üzere, bazı yazar ve esere ait birden çok sayıda pulun basılması ve diğerlerine az ya da hiç yer verilmemesi İlköğretim 100 Temel Eser Listesi’ndeki sadece 20 yazar/eserin, Ortaöğretim Listesi’nde ise sadece 30 yazar/eserin pulunun bulunmasına sebebiyet vermiştir. Sonuç: Türkiye’deki tüm ilk ve orta öğretim öğrencilerinin okuması için tavsiye edilen 100 Temel Eser listelerinde yer alan yazar ve eserlerin, Türkiye’nin gerek yurt içi gerek yurt dışında tanıtımını sağla- yan posta pullarında yeteri kadar yer almadığı görülmüştür. Pullara konu olan yazar/eserler çoğunlukla edebi önemlerinden öte tarihi değerleri itibariyle pullara konu olmuşlardır. İlköğretim için pula konu olmayan 80, ortaöğretim için pula konu olamayan 70 eserin pullarda yer alması, 100 temel eserin tanıtılmasına ve öğretil- mesinin yanı sıra pek çok filatelistin de ilgisini çekecek ve ülke tanıtımına da yararlı olacaktır. Bu pullar ayrıca derslerde materyal olarak kullanılabilir, sergi vb. faaliyetlerde yer alabilir ve öğrenciler koleksiyonerliğe bu pullarla başlayabilirler. 100 Temel Eser isimli pul serileri ya da pullara konu olmayan yazar/eserlerin pullara konu olmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz Daha fazlası Daha az

Kolorektal Kanserlerde Kanıt Temelli Hemşirelik Uygulamaları

CANAN ARSLAN

Bildiri | 2021 | 3. ULUSLARARASI 4. ULUSAL ONKOLOJİ HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ 20-22 Ekim 2021, Ankara

Kolorektal kanserler kadın ve erkeklerde en sık rastlanan kanserler içerisinde 3. sırada yer almaktadır Erken tanı ve tedavi kolorektal kanser için sağ kalım süresini arttırabilir. Kolorektal kanser için sağ kalım oranı tanıyı takip eden 5 yılda % 64 ve 10 yılda % 58’dir. Sağ kalımının en önemli belirleyicisi tanı anındaki aşamadır. Kolorektal kanser tedavisi hastalığın evresine göre belirlenir. Tedavi, tümörün cerrahi olarak eksizyonu, destek tedavisi ya da adjuvan terapi (radyoterapi, immünoterapi, kemoterapi) ile sağlanır. Kanser tedavisi alan hastaların tanı, tedavisi ve bakımına yönelik kanıta dayalı klinik uygulama rehberleri . . .bulunmaktadır. Kemoterapi gören kolorektal kanserli hastalarda oral mukozit ve ağrının önlenmesi için uygulanan kriyoterapinin etkinliğini araştıran çalışmada; kriyoterapi uygulanan müdahale grubunun daha düşük mukozit ve ağrı deneyimledikleri bulunmuştur . Yapılan çalışmalarda kemoterapi alan kolorektal kanser hastalarının yarısından fazlasının tedavi dozunun azaltılmasını, tedavinin değişmesini ya da tedavinin ertelenmesini ve/veya kesilmesini gerektirecek şiddette diyare deneyimlediği bildirilmiştir. Diyarenin tedavisinde hasta eğitimi ve danışmanlığı, diyet kısıtlamaları, oral ilaçlara bağlı diyarede doz azaltma/ ilacı kesme, probiyotikler gibi nonfarmakolojik tedavi yöntemleri önerilir . İrinotekan temelli tedaviye başlayan kolorektal kanserli hastalarda yapılan çalışmada; probiyotik kullanımının diyare insidansında azalmaya yol açtığı bulunmuştur . Kemoterapi tedavisini takiben üç gün sonra başlayan yorgunluk üç dört gün kadar sürebilmektedir. Yorgunluğun derecesi dikkate alınarak hasta- aile eğitimi, egzersiz, dinlenme, gevşeme egzersizleri, sanat terapisi, uyku kalitesini artırma gibi non farmakolojik, anemi kaynaklı yorgunluk gelişiminde eritopoetin kullanımı gibi farmakolojik tedavi yöntemleri ile yorgunluk kontrol altına alınmaya çalışılır . Kolorektal kanserle ilişkili yorgunluk yönetiminde reikinin etkisini araştıran bir pilot çalışmada; hastalara profesyonel eğitmen tarafından yedi reiki seansı uygulanmıştır. Reiki seansı öncesi ve sonrası hastaların yorgunluk, ağrı ve anksiyete düzeyleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda reikinin kanserli hastalarda yorgunluğu azaltabileceği bulunmuştur . Ülkemizde de benzer bir çalışma yapılmış olup, onkololoji hastalarında reikinin yorgunluğu azaltabileceği bulunmuştur . FOLFOX-4 kemoterapi tedavisi alan kolorektal kanserli hastalarda masajın periferik nöropati ve yaşam kalitesi üzerine etkisini araştıran randomize kontrollü çalışmada; deney grubunda yer alan hastalara klasik masaj uygulaması yapılmıştır. Her tedavi küründe, iki gün dirsek altı-önkol-el’e (20 dakika), diz altı-alt bacak-ayağa (20 dakika) yapılan masaj uygulamasının (toplam 16 kez) hastaların periferik nöropati yakınmalarını ve nöropatik ağrının görülme oranını azalttığı saptanmıştır.Kolorektal kanserli hastalarda kanıta dayalı uygulama rehberinde semptoma özgü uygulamalara yer verilmiştir. Onkoloji hemşiresi kolorektal cerrahi sonrası ve kemoterapi komplikasyonlarının tedavisi veya önlenmesine yönelik geliştirilen kanıta dayalı rehberleri takip ederek uygulamalarını güncellemelidir. Planlayacağı etkili hemşirelik girişimleriyle kanserin birey üzerindeki fiziksel, psikolojik ve sosyal etkileri azaltılıp, yaşam kalitesi yükseltilebili Daha fazlası Daha az

Hastaların Hemşirelik Bakımını Algılayış Düzeylerinin Değerlendirilmesi

CANAN ARSLAN

Bildiri | 2019 | 6. Uluslararası Hemşirelik Kongresi

Sağlık hizmetleri kapsamında hemşirelik bakım hizmetleri önemli bir yer oluşturmaktadır. Hemşirelik bakımına ilişin yapılan çalışmalar bulunmakta ve ortak amacın bakım kalitesini geliştirmek olduğu görülmektedir. Bu araştırma da kliniğe başvuran hastaların kendilerine verilen hemşirelik bakım hizmetlerinin kalitesini ve hemşirelik bakım hizmeti boyunca hastanın hemşirelik bakımını algılayışı ve bakım süresince etki eden faktörlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır.

COVID-19 PANDEMİ DÖNEMİNDE HAVAYOLU ŞİRKETLERİNİN K- ORTALAMALAR KÜMELEME İLE ANALİZİ

FATMA ALTUNTAŞ

Bildiri | 2021 | INTERNATIONAL PARIS CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES-VI

ÖZET Ulaşım sektörü COVİD-19 salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. Salgın döneminde ulaşım sektöründe çalışanlar için hem yerel ölçekte hem de küresel ölçekte ekonomik, sosyal, psikolojik çöküntüler yaşanmıştır. Ulaşım sektörünün en önemli kollarından biri havayolları taşımacılığıdır. Havayolu ulaşımı ülkeler için önemli ekonomik kaynak olduğu değerlendirilmektedir. Havayolu ulaşımı, turizm sektörü, sağlık sektörü gibi farklı sektörler içinde önemli bir ekonomik kaynağı oluşturmaktadır. Literatürde, havayolu şirketlerinin veri madenciliği yöntemleri ile analizi oldukça kısıtlıdır. Bu çalışmanın amacı COVID-19 . . . pandemisi dönemlerinde havayolu şirketlerinin nasıl kümelendiğini araştırmaktır. Bu çalışmanın yürütülmesi amacıyla ihtiyaç duyulan veriler literatürde oldukça sık kullanılan AirlineRating.com web sitesinden alınmıştır. AirlineRating tüm havayolları şirketlerini kendi web sitelerini adil olarak araştıran editörler kurulu tarafından oluşturulmaktadır. Değerlendirmeler sonucu havayollarına 1 ile 7 arasında değişen sayıda yıldız ataması yaparak derecelendirmesi yapılmaktadır. COVİD-19 pandemi döneminde havayolu şirketlerinin salgına karşı aldıkları önlemler, havayolu şirketinin son 10 yılda yaşadığı uçak kazaları, mürettebatın veya yolcuların uçaktayken bir kaza nedeniyle ölümü nedeniyle oluşturulan olay raporu, havacılık için gerekli denetim kriterlerini sağlayıp sağlamadığına göre değerlendirilerek derecelendirme puanı atanmaktadır. Bu çalışmada elde edilen veriler ile veri madenciliği yöntemlerinden biri olan K-ortalamalar yöntemi ile 331 havayolu şirketi analiz edilmiştir. Küme sayısının belirlenmesi için Silhouette katsayısı dikkate alınmıştır. Havayolu şirketleri 5 kümeye ayrılmıştır. En az sayıda havayolu şirketinin olduğu kümede 17 havayolu şirketi kümelenirken, en fazla sayıda havayolunu şirketinin olduğu kümede 116 havayolu şirketi kümelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre kümeler içerisindeki havayolu şirketlerinin performansları değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarının COVİD-19 pandemisi gibi beklenmeyen yerel olarak yaşanan olumsuz durumlarda ya da küresel çapta gerçekleşen kritik durumlarda stratejik yol haritalarını oluşturmalarında önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Günümüzde havayolu müşterileri, uçuş yapacakları havayolu firmasının ekonomikliğini araştırmasının yanısıra ne kadar güvenilir uçuşlar gerçekleştirdiğini de göz önünde tutarak uçuş bileti almaktadır. Bu çalışma havayolu şirketlerinin müşteri memnuniyetini hedefleyen analiz çalışmalarına da katkı yapması beklenmektedir Daha fazlası Daha az

PALYATİF BAKIMDA SPİRİTÜEL YAKLAŞIM

CANAN ARSLAN

Bildiri | 2022 | 1. Uluslararası Hemşirelikte Palyatif Bakım Kongresi (Tam Metin Bildirimi)

Bireyin bütüncül sağlığı, spiritualite dahil tüm bakım bileşenlerinin hayata geçirilmesi ile mümkün olur (1). Spiritualite, insan deneyiminin temel bir unsurudur ve palyatif bakımın temel bir alanıdır (2). Palyatif bakımda bireylerin rahatlatılmasında genellikle fiziksel semptomlara odaklanılmaktadır. Fakat hastanın yaşadığı sıkıntılar psikososyal ve manevi kaynaklı olarak da ortaya çıkabilmektedir (3). Spirituel gereksinimlerin karşılanması kişinin hastalığını kabul etmesine ve gelecek için plan yapmasına yardımcı olmaktadır (4). Hastalar, spiritualiteyi hastalıklar ile başa çıkmanın, acılarını en aza indirmenin ya da bir tedavi il . . .e iyileşme umutlarını artırmanın bir yolu olarak görebilirler (5). Palyatif bakım ünitesinde yatan hastalar ile yapılan bir çalışmada, uygun spirituel desteğin hastalar ve aile üyeleri üzerini olumlu etkilediği ve içinde bulundukları durum ile yüzleşmelerine yardımcı olduğu belirlenmiştir (6). Yapılan başka bir çalışmada, manevi inancı yüksek olan hastalarda anksiyete, depresyon düzeyleri daha düşük, umut düzeyi daha yüksek bulunmuştur (7). Spirituel bakım, palyatif bakım için son derece uygun bir terapötik kaynaktır (8). Spiritualite bu hastaların yaşamlarının iyileştirilmesine katkıda bulunabilmesine rağmen, palyatif bakım hizmeti veren çoğu merkezde bu alan ihmal edilmektedir (8,9). Bu durum, sağlık bakım profesyonellerinin spiritüel bakım vermeye hazır olmamalarından ve hastaların spirituel ihtiyaçlarını karşılamanın oldukça zor olmasından kaynaklanmaktadır (8). Hasta ile sürekli bir arada bulunan hemşireler, felsefe olarak her bir hastaya holistik ve hümanistik hemşirelik bakımı sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, hemşirelerin palyatif bakım birimlerindeki hastaların manevi ihtiyaçlarını da değerlendirerek kapsamlı bir bakım sunması gerekmektedir (10) Daha fazlası Daha az

Open Data in Agriculture: Sustainable Model Development for Hazelnut farms using semantics

Sahin Aydin | Ugur Unal | M. Nafiz Aydin

Bildiri | 2018 | IEEE

Turkey accounts for 75 of the global hazelnut production and 70-75 of the exportation. Taking into account the socioeconomic importance of hazelnut, the stakeholders of hazelnut domain still have problems such as availability, meaningful, accuracy of the hazelnut related data. Providing data to stakeholders is crucial for sustainable agricultural activities. This data should be freely available to everyone to use and republish. With the aforementioned reasons Open Data is an efficient way in Turkish Agriculture. In this paper, we shall investigate the open data term and semantics in the context of hazelnut data management. In additi . . .on, a data processing model with regard to agricultural open data is proposed Daha fazlası Daha az

The Students' Perceptions of Language Learning Strategies in an EFL Context: A Case Study

Zeynep Cigdem Eren | Enisa Mede

Bildiri | 2014 | INT ORGANIZATION CENTER ACAD RESEARCH

The aim of this study is to find out the EFL students' preferences of the language learning strategies and the difficulty they experienced with the application of these strategies while learning English in a preparatory program at a vocational university in Istanbul, Turkey. A total of seventy four preparatory students participated in the study. Data were obtained through a questionnaire about the language learning strategies. The findings of the study revealed significant implications in relation to emphasizing language learning strategies in preparatory programs.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms