Filtreler
YUNAN KIZILHAÇ CEMİYETİ’NİN ANADOLU VE TRAKYA’DAKİ FAALİYETLERİ

EMİR BOSTANCI

Makale | 2021 | Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi

Birinci Dünya Savaşı’nın kaybedilmesinin ardından Osmanlı İmparatorluğu topraklarının bir kısmı İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiştir. Savaşta bu devletlerin yanında yer alan Yunanistan da bu durumdan yararlanmak istemiştir. Megali İdea projesi kapsamında egemenlik altına almak istediği topraklara sahip olmaya çalışmıştır. Bu hedef doğrultusunda harekete geçen Yunanistan işgallere girişmeden önce Batı Anadolu, Trakya ve Karadeniz bölgelerinde birçok vasıtayla hazırlık çalışmaları yapmıştır. Ayrıca işgallerin yerleşmesi ve bölgelerdeki halkların baskı altına alınması için de bu vasıtalar kullanılmıştır. Yunan Kızılhaç Cemiyet . . .i, bu vasıtaların en önemlilerinden biridir. Cemiyet, yürüttüğü insani faaliyetler yanında muhacir adı altında binlerce çeteci Rum’un Osmanlı topraklarına sızmasına yardımcı olmuştur. Doktor, hasta bakıcı veya başka isimler altında getirdiği Yunanlılar da bu Rumları ve bölgelerde bulunan yerli Rumları eğiterek örgütlemişlerdir. Genel itibari ile Kızılhaç subayları da fiili olarak bu örgütlenmelerin içerisinde yer almışlardır. Ayrıca Kızılhaç gemileri ile gelen silah, cephane ve üniforma gibi askerî teçhizat da bu çetelere dağıtılmıştır. Söz konusu çeteler, Müslümanlara saldırmış ve karışıklık çıkarmışlardır. Hatta bizzat Kızılhaç askerleri ve doktorları da saldırılarda bulunmuşlardır. Bunların dışında, Yunan Kızılhaçı, propaganda ve istihbarat konularında da Yunanistan için siyasi bir alet olarak kullanılmak istenmiştir. Metropolitler, Yunan subayları, İtilaf Devletlerinin temsilcileri ve diğer Yunan örgütleri ile işbirliği içerisinde bu faaliyetler yürütülmüştür. Çalışmanın amacı, Yunanların Batı Anadolu, Trakya ve Karadeniz bölgelerinde Osmanlı Devleti aleyhine yaptığı çetecilik, silah kaçakçılığı ve propaganda gibi eylemlerinde Yunan Kızılhaç Cemiyeti’nin sahip olduğu payı incelemektir. Genel olarak cemiyetin faaliyetlerinin yoğunlaştığı 1919-1920 yılları arası ele alınmıştır Daha fazlası Daha az

Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre İzmir ve Aydın’da Yunan İşgali ve Mezalimi Üzerine İtilaf Devletleri Nezdinde Yapılan Siyasi Teşebbüsler

EMİR BOSTANCI

Makale | 2020 | Oltu Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkması sonucu ülke toprakları İtilaf Devletlerinin işgali altına girmiştir. Bu devletlerin arasında bulunan Yunanistan ise 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir ile birlikte Batı Anadolu’nun işgaline başlamıştır. İşgal ettikleri yerlerde, özellikle İzmir ve Aydın’da katliamlar gerçekleştirilmiştir. Yerel yöneticiler, eşraf ve başkent İstanbul tarafından İtilaf Devletleri temsilcilikleri ve yüksek komiserler nezdinde hem işgaller öncesi hem de sonrasında belgeleriyle birlikte olmak üzere siyasi faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Bu faaliyetler söz konusu katliamların önüne geçilmesi ve işgaller . . .in son bulması adına olmuştur. Teşebbüsler; Yunan mezalimini engellemek, işgallerin sınırlandırmak, Yunan takviye ve tahkimlerini engellemek ve askerî koruma olarak dört ana kategoriye ayrılmıştır. Genel itibariyle akamete uğrayan bu siyasi teşebbüsler, bir süre daha silahlı mücadele ile beraber devam etmiş; Fakat başarısız olması ve silahlı direniş olan Kurtuluş Savaşı’nın devam etmesi neticesinde kısa bir müddet sonra kendiliğinden sona ermiştir. Bu çalışmanın amacı, Yunanlar tarafından yapılan mezalimi incelemek değildir. Burada ulaşılmak istenen amaç, teşebbüsleri incelemek; Mütareke Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin ve milletin içinde bulunduğu teslimiyetçilik ile savaş yorgunluğu durumunu daha iyi anlamaktır. Bu teşebbüsleri incelemek, başka eserlerde defalarca ele alınan Yunan mezalimine farklı bir yönden bakmaya hem de bu dönemde Osmanlı Devleti ile halkın psikolojisini ve İtilaf Devletleri karşısındaki konumunu anlamaya yardımcı olacaktır Daha fazlası Daha az

1929-1938 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’DE YABANCI SERMAYE

EMİR BOSTANCI

Makale | 2020 | Dergipark

Yabancı sermayenin Türkiye’deki geçmişi Osmanlı Devleti Dönemi’ne kadar dayanmaktadır. Her ne kadar Kapitülasyonlar, 1838 Baltalimanı anlaşmasının yol açtığı gümrük tarifeleri gibi nedenlerden dolayı Osmanlı Devleti yabancı sermaye ve yatırımlara uzak olmasa da, doğrudan yabancı sermaye girdisi, gerçek manada 19. Yy’ın ortalarında başlamıştır. Osmanlı Dönemi’nde ekonomiyi zararlı ve bağımlı hale getiren bu sermayelerden, Cumhuriyet Dönemi’nde kurtulmaya çalışılmıştır. Lozan Antlaşması’na göre 1929 yılına kadar gümrüklerde istediği muameleyi yapamayan Türkiye, yine söz konusu yıla kadar liberal ekonomik politikasından uzaklaşmayı baş . . .aramamıştır. Fakat 1929 yılından itibaren devletçilik resmi olarak kabul edilmese de korumacı bir politikası izlenmeye başlanmış, birçok yabancı şirket millileştirilmiş ve yerli sermaye ile üretime önem verilmiştir. Bunun yanı sıra söz konusu dönem boyunca yabancı sermaye yatırımları azalsa da bitmemiş, hatta bazı yıllar önceki yıllara göre yükseliş göstermiştir. Geneli itibari ile her ne kadar devletçi politika uygulansa da yabancı şirketler ve kişilere sanayi, tarım ve maden sektörlerinde imtiyazlar verilmeye devam edilmiştir. Dönemin yabancı sermayeye destekçilerinin düşüncelerinde de görüleceği üzere bu imtiyazlar Osmanlı Dönemi’nde verilenlerden farklıdır. Bu imtiyazlar verilirken ana kıstas ülke ekonomisine zarar verici ve bağımlı hale getirici değil, yararlı olmalarıdır. Böylece ele alınan 1929-1938 yılları arası dönemde bu şartlarda Türkiye’de birçok yabancı sermaye yatırımı meydana gelmiştir. Bu çalışmanın konusu da bu yatırımlar olmuştur. Örneklerle bu dönemdeki yabancı sermaye incelenmeye çalışılmıştır Daha fazlası Daha az

Türk Savunma Sanayi Tarihi: Dönemler ve Aktörler (1834 – 2020)

EMİR BOSTANCI

Makale | 2022 | Tarih Kritik

Bu yazının konusu olan kitap, 2018 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı’nda Doç. Dr. Yasin Şehitoğlu danışmanlığında Enes Kurt tarafından yazılmış olan “Türk Savunma Sanayii Tarihine Mikro Yaklaşım: Savunma Sanayii İşletmelerine Dair Bir Envanter ve Dönemselleştirme Çalışması (1836-2018)” başlıklı tezin genişletilmiş ve geliştirilmiş olarak yazılmış halidir. Türk savunma sanayisi tarihi ekonomi, siyaset ve kurumsal işletme bağlamlarında ele alınmıştır. Kitap giriş, giriş mahiyetinde olan “Savunma Sanayi” ve sonuç kısımları haricinde üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm “Türk Savun . . .ma Sanayii Tarihi Dönemselleştirme çalışması” başlığıyla ele alınmıştır. Türk savunma sanayisi endüstriyel dönüşüm esas alınarak kronolojik sırayla altı dönem ayrılarak değerlendirilmiştir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms