İÇİNDEKİLER
Sunuş
Sunuş
Batuhan Medetoğlu; Türkiye’de Hayat Sigortası Bilincinin Geliştirilmesinde
Mesleki Eğitimin Önemi
Cengiz Mordeniz; Sağlık Uygulamalarında Yeni Yaklaşımlar.
Fehim Göze; Halka Yönelik Mesleki Zorunluluk Olmayan Sağlık Eğitim
Programlarının Değerlendirilmesi
Timur Osman Gezer; Türkiye’de Sağlık Haberciliği Eğitimi
Cengiz Mordeniz; Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarında
Malpraktis
Nesrin Özdil; Meslek Yüksek Okullarında Sağlık Beceri
Laboratuvarlarının Kurulumu Ameliyathane Hizmetleri Programı
Örneği
Timur Osman Gezer; Sağlık İletişiminde Sosyal Medyanın Kullanımı: T.C. Sağlık
Bakanlığı Örne . . .ği
Ahmet Rasim Özdemir; Türkiye’deki Fizyoterapistlerde Görülen Mesleki Kasİskelet Sistemi Bozuklukları
Yekbun Adıgüzel; Öğrenci Sunumu Temelli Alan Seçmeli Ders İçin Summatif
Olarak Da Uyarlanabilecek Normatif Değerlendirme Modeli
Emel Birol; Vakıf Üniversiteler Sağlık Hizmetleri MeslekYüksekokulu
Öğrencilerinin İletişim Beceriler
Ümran Görügen; Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerinin
Gelecek Beklentisi Üzerine Bir Araştırma
Sinem Canol; Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Kariyer Değerleri: Sağlık
Programı Öğrencilerine Yönelik Bir Araştırma
Daha fazlası
Daha az
During the Cold War, the West tried to deter and contain the Soviet Union and Warsaw Pact. This deterrence was based on both conventional and nuclear forces and various concepts and doctrines. After both sides achieved an assured destruction capability, deterrence was achieved by nuclear balance. Once the Cold War ended, the focus shifted from deterrence and containment to crisis management as the international security environment became dominated by internal conflicts, international terrorism, global crime, and problems related to failed states like refugee crises. This resulted in defence cuts as neither side expected a significa . . .nt conventional and nuclear war. However, this security perception has changed after Russia annexed Crimea and then invaded Ukraine. Recent Western measures to deter Russia, such as deploying conventional forces to Eastern Europe, resemble the Cold War mentality. Accordingly, this paper examines recent developments in the international security environment compared to the Cold War era. It finds that states and alliances have increased their defence budgets and implemented harsh
measures to ensure their security and deter potential aggressors.
Daha fazlası
Daha az
Meslek eğitimi giderek önemi artan bir konu haline gelmiştir. Toplumsal kalkınma ve bireyler olarak yaşam kalitemizin artması meslek eğitiminin kalitesi ile doğru orantılıdır. Günümüzde giderek çeşitlenen ve uzmanlık alanı olarak birbirinden çok geniş anlamda ayrılan sektörlerin ihtiyacı olan nitelikli insan gücü yetiştirilmesi, toplumların en önemli konularından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda bu sektörlerin en önemlilerinden olan sağlık sektörüne yönelik uygun insan gücü yetiştirilmesi konusu başlı başına incelenmesi gerektiren bir konudur. Ülkemizde demografik değerlerdeki değişimle birlikte nicelik anlamda büyüme, nitelik anl . . .amda büyümeyle eşzamanlı olarak gelişmelidir. Ortalama ömrün arttığı genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının orta vadede giderek azalma eğilimi göstermesi ve yaşlı nüfusun artışının getirdiği sağlık sektöründeki ihtiyacın giderek artması önemli bir gelişmedir. Bu anlamda sayısal verilerin artışı önemli olmakla birlikte sağlık alanında nitelikli insan gücü yetiştirilmesi de bir o kadar hayati bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mesleki eğitim kapsamında sağlık eğitiminin kalitesini, standardizasyonunu geliştirmek, ülkemizde sağlık çalışanları içinde sayıları giderek artan sağlık teknikerlerinin eğitimini daha ileriye taşımak amacıyla sağlık programlarına yönelik bilimsel çalışmaların yapılması son derecede önemlidir. Bu nedenle her yıl bir seri halinde düzenlemeyi planladığımız Meslek Eğitim Kongresinin ilk konusunu Sağlık alanına ayırdık. Gelecek yıllarda bu kongre serisine meslek eğitiminde farklı alanları işleyecek şekilde devam etmeyi planlıyoruz. Bu kongrenin alanın gelişimine katkıda bulunacağını düşünüyor ve kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve bildirileriyle katılan bilim insanlarına teşekkürlerimi sunarım
Daha fazlası
Daha az
Dünyanın son dönemde karşılaştığı en büyük salgın olan Korona virüs salgını küresel sistemin geleceği üzerinde etkiler doğuracak boyutlara ulaşmıştır. Salgının içinde bulunduğumuz dönem itibariyle bir yıldan fazla süredir bütün dünyayı etkiliyor olması ve yakın vadede de süreceğinin beklenmesi bu etkiyi güçlendiren bir faktör olmuştur. Bu salgın zaten son derecede tartışmalı bir konu olan küreselleşme olgusunun önümüzdeki dönemde alacağı şekil ve bu kapsamda uluslararası sistemin yapısı üzerinde ciddi spekülasyonların doğmasına vesile olmuştur. Özellikle salgının ilk safhalarında devletlerin salgına karşı takındıkları tek yanlı tutu . . .m ve davranışlar (sınırların kapatılması, uluslararası ticarete konan kısıtlamalar, aşı milliyetçiliği, seyahat yasakları, otoriterleşme eğilimleri vb.) küreselleşme yanlıları ile karşıtları arasındaki tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. Bir tarafta küreselleşme karşıtları bu salgınla birlikte küreselleşme olgusunun artık beklendiği şekilde devam etmeyeceği ve devletlerin bir anlamda içe kaplı ve kendine yeterli olmak şeklinde politikalar izleyerek küreselleşmeye ciddi anlamda ket vuracakları beklentisi doğduğunu savunmaya girişmiştir. Diğer yanda küreselleşme yanlıları ise bu salgında da görüldüğü gibi artık dünyanın tamamen küreselleşme etkisiyle iç içe geçmiş bir görünüm arz ettiği, küreselleşmenin artık dönülmez bir yola girdiği ve salgında karşılaşılan güçlükler nedeniyle aslında uluslararası toplumun daha çok iş birliği yapmak zorunda olduğunu savunmaya başlamıştır. Ancak buradan çıkan sonuç alana yönelik tartışmaların yakın gelecekte bu iki görüş taraftarları arasında geçeceğidir. Bu kapsamda uluslararası örgütlerin yapısı ve gelecekteki alacakları roller de bu tartışmalar çerçevesinde belirlenecektir. Bütün bu tartışmalardan sonra her iki yaklaşımın da arasında bir orta yol ortaya çıkması da olasıdır. Küreselleşme sürerken yerel değerleri (kimlik, kültür vb.) korunması isteyen kesimler zaten mevcuttu ve bu gelişmeler bizi küreselleşmenin yerelleşmesine doğru götürebilir. Küreselleşme potasında eriyerek homojenleşme riskinin ortadan kalkmasıyla da ‘yerelleşen bir küreselleşme’ akımı şeklinde ifade edilebilecek bir döneme girmek mümkün olabilir
Daha fazlası
Daha az
İletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler ve bunların gündelik yaşama kadar inerek, bireyler tarafından kullanım imkânlarının basitleştirilmesi bireylerin yerel seviyenin ötesine geçerek küresel alanda da hızlı bir şekilde iletişim yapabilmesine neden olmuştur. Birey bir anda yerel ve bölgesel seviyeleri aşıp küresel çapta bir iletişim süjesi haline gelmiştir. Bu durumda ulusal ve uluslararası güvenliğin de bu gelişmelerden payını alması kaçınılmaz olmuştur. Bu alanın etkin bir biçimde kullanılması ve böylece kamuoyu algısının yönetilmesi giderek çok daha geniş kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevcut me . . .dya ve iletişim araçlarıyla ulusal ölçekte geçmişten beri yapılagelen bu faaliyetler günümüz iletişim teknolojileri sayesinde uluslararası alanda da yapılabilmektedir. Geliştirilen konseptler proaktif olmayı ve gerçek zamanlı olarak takibi gerektirmektedir. Bu nedenle bu yapıların esnek teşkiller olması ve beklenmeyen gelişmelere hızla cevap verirken birçok alanda da ön alarak hareket etmeleri gerekmektedir. Stratejik iletişim ulusal ve uluslararası güvenliğin temel konularından biri haline gelmektedir. Bu alanda gerekli çabayı göstererek ciddi bir çaba içine girmeyen ve sadece savunma durumunda kalanlar için çeşitli güvenlik ve hatta beka sorunları yaratabilecek potansiyele sahiptir. Bu çalışmanın amacı stratejik iletişim alanındaki kurumsal çabaları da inceleyerek bunun uluslararası güvenliğe etkilerini ortaya koymaktır
Daha fazlası
Daha az
...
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.