Detaylı Arama

İptal
Bulunan: 16 Adet 0.001 sn
- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır.
- İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
Filtreler
Filtreler
Bulunan: 16 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [4]
Tam Metin [1]
Yazar [20]
Yayın Türü [3]
Konu Başlıkları [20]
Yayın Yılı [1]
Yayıncı [16]
Dil [3]
Gastronomi Turlarına Katılan Turistlerin Memnuniyet Faktörlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma

EZGİ ERŞAHİN

Makale | 2019 | Journal of Tourism and Gastronomy Studies

Günümüzde hızla gelişen teknoloji rekabeti artırmakta, işletme ve destinasyon yöneticilerini müşteri memnuniyetini sağlayan faktörler belirleyerek ürün-hizmet üretmeye yönlendirmektedir. Turistler ise, memnuniyet ve şikayetlerini özellikle sosyal mecralardan paylaşarak bir tür ödüllendirme/cezalandırma işlemi uygulamaktadır. Talep ve arzın orta noktada buluşup, karşılıklı kazan-kazan durumunun oluşması için bu değerlendirmeler önem taşımaktadır. Çalışmada; TripAdvisor’da İstanbul’un gastronomi turları arasında en beğenileni “İstanbul on Food-Culinary Tours”, paylaşılan yorumlar kapsamında incelenmiştir. Nvivo 12 programı yardımıyla . . .tematik içerik çözümlemesi yapılarak memnuniyet faktörleri tespit edilmiştir. Daha sonra bu memnuniyet faktörleri; “rehber profili ve tutumu”, “yiyecek-içecek”, “rota/ortam özellikleri”, “tur grubu”, “tur planı ve yönetimi”, “işletmeler” ve “yerel halkın tutumu” olmak üzere 7 ana kategoriye ayrılmıştır. Bu kategoriler kendi içerisinde toplam 33 alt temaya sahiptir. Temaların her birinden örnekler verilerek, memnuniyet faktörleri açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada en fazla memnuniyet faktörünün, “rehber profili ve tutumu” ve “yiyecek-içecek” temalarına ait olduğu tespit edilmiştir Daha fazlası Daha az

DETERMINATION OF TOTAL PHENOLIC AND FLAVONOID CONTENTS, ANTIOXIDANT AND ANTIMICROBIAL ACTIVITIES OF SOME IMPORTANT SALEP ORCHIDS

MERVE BALLI YÜKSEL

Makale | 2019 | Eskişehir Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi C- yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji (Online)

In this study we evaluated the secondary metabolites, total phenolic (TPC) and flavonoid contents (TFC), antioxidant andantimicrobial activities of salep orchids, Anacamptis morio, Anacamptis pyramidalis, Neotinea tridentata, Ophrys mammosa,Ophrys lutea, and Ophrys speculum. DPPH free radical scavenging assay was used to determine the antioxidant activities ofn-hexane, chloroform, methanol and water extracts of the plants. The antimicrobial activities were also determined by the Brothmicro-dilution method. The extracts were studied for antimicrobial activity by the Minimum Inhibitory Concentration (MIC)approach against seven clinica . . .l pathogenic bacteria and two fungi. Phytochemical screening revealed that the presences ofcoumarins, flavonoids, flavanones, cardiac glycosides, proteins and quinones. The extracts had variable TPC and TFC, withvalues of 4.46 ± 0.19–45.83 ± 1.86 mg gallic acid equivalent/g dry weight and 0.67 ± 0.04–8.64 ± 0.37 mg quercetinequivalent/g dry weight respectively. O. speculum had the highest (35.12%) antioxidant activity, followed by O. mammosa(33.17%). Chloroform extracts of all species showed significant antioxidant and antimicrobial activity. These bioactivities ofthe chloroform extracts were positively associated with the total phenolic and flavonoid contents. The MIC concentrationsranged from 0.156–20 mg/mL. The present investigation shows that the extracts of these species, especially chloroformextracts, could be used as potential antioxidant and antimicrobial sources Daha fazlası Daha az

FREKANS ANALİZİ İLE KRİTİK KURAKLIK ŞİDDET-SÜRE-FREKANS EĞRİLERİNİN ELDE EDİLMESİ

SELEN ORTA

Bildiri | 2019 | Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 10. Ulusal Hidroloji Kongresi 9-12 Ekim, 2019

Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır. Temel olarak yağışların beklenen değerlerin altında gerçekleşmesi sonucu kuraklık meydana gelir, sürenin uzamasıyla birlikte etkisi giderek artar. Meteorolojik karakterli doğal afetler kategorisinde yer alan kuraklığın kapsamı geniştir ve birçok sektör üzerinde negatif önemli etkilere sahiptir. Kuraklığın olumsuz etkilerinin bertaraf edilebilmesi için kuraklık karakteristiklerinin bilinmesi önem taşımaktadır. Kuraklık şiddet, süre ve frekans gibi değişkenlerle karakterize edilebilir. Bu çalışmada Trakya . . .’dan Meriç-Ergene, Ege Bölgesi’nden Gediz ve Akdeniz Bölgesi'nden Seyhan ve Ceyhan havzalarından seçilen yağış gözlem istasyonlarına ait kuraklık karakteristikleri belirlenmiş, kuraklık şiddetsüre-frekans eğrileri Standart Yağış İndeksine göre elde edilmiştir. Bu indeks kullanılarak 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık dönüş aralıklarına karşı gelen kuraklık şiddet-süre-frekans eğrileri her bir istasyon için hazırlanmıştır. Daha fazlası Daha az

Trend Analysis of Low Flows

Selen Orta

Bildiri | 2019 | 9th International Symposium on Atmospheric Sciences ATMOS 2019

Determination of trends in low flows has a great importance in water resources planning and operation. Hydrological assessment on low flows is required in water quality control problems, water supply projects, irrigation, recreation, and ecological conservation. Trends in low flows could be seen as potential evidences of climate change, and significantly affect short-, medium-, and long-term future decisions. The main objective of this study is to identify low flow trends for gauging stations in four hydrological basins, Meriç-Ergene, Gediz, Ceyhan and Seyhan, from different regions in Turkey. For the analysis, 3, 2, 2 and 5 flow ga . . .uges were selected for Meriç-Ergene, Gediz, Seyhan and Ceyhan basins, respectively. In the study, data from gauging stations with either no or minimum anthropogenic activities are considered. Therefore, record period for each gauging station has been selected such that influence by any upstream dam or water structure is excluded. Stream gauges with common period of 27 years from 1988 to 2014 are used. In the study, the D-day average time series are obtained by taking the overlapping D-day average of the daily streamflow time series. Low flows of D = 1, 7, 14, 30, 90 and 273-day are considered. The non-parametric Mann-Kendall test which has found an effective and general use to assess the significance of trend in hydrological time series is applied. Results on the existence and the significance of trends in low flow characteristics of hydrological basins are obtained and discussed Daha fazlası Daha az

Hastaların Hemşirelik Bakımını Algılayış Düzeylerinin Değerlendirilmesi

CANAN ARSLAN

Bildiri | 2019 | 6. Uluslararası Hemşirelik Kongresi

Sağlık hizmetleri kapsamında hemşirelik bakım hizmetleri önemli bir yer oluşturmaktadır. Hemşirelik bakımına ilişin yapılan çalışmalar bulunmakta ve ortak amacın bakım kalitesini geliştirmek olduğu görülmektedir. Bu araştırma da kliniğe başvuran hastaların kendilerine verilen hemşirelik bakım hizmetlerinin kalitesini ve hemşirelik bakım hizmeti boyunca hastanın hemşirelik bakımını algılayışı ve bakım süresince etki eden faktörlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır.

Sürü Davranışının Hisse Senedi Fiyat Hareketliliğine Etkisi: BİST 100 Örneği

BATUHAN MEDETOĞLU

Makale | 2019 | İşletme Araştırmaları Dergisi

Yatırımcıların, yatırım kararlarını etkileyen ve rasyonel olamamalarına neden olan sürü davranışı, davranışsal finans içerisinde yer alan bir kavram olarak kabul edilmektedir. Davranışsal finansa göre, yatırımcıların vermiş oldukları yatırım kararlarında rasyonel olamamalarının nedeni, birtakım anomalilerden ve sürü davranışından kaynaklanmaktadır. Bu çalışma, finansal piyasalarda, yatırımcıların alım satım kararları ile finansal varlıkların fiyatlarını etkileyen bir olgu olan sürü davranışının, Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri üzerindeki etkisini gösterebilmeyi amaçlamaktadır.Yöntem – Literatürde, sürü davranışını ölçm . . .eye yönelik çeşitli modeller mevcuttur. Bu çalışmada, sürü davranışı modelleri arasında seçim yapılırken, son yıllarda araştırmacıların tespit ve temsil gücü en yüksek olarak gördüğü model tercih edilerek, Borsa İstanbul’da varlığı gözlemlenen sürü davranışı, doğru şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada Beta katsayılarının yatay kesit değişkenliği incelenmiş ve Hwang ve Salmon (2004) modeli ile analiz yapılmıştır.Bulgular – Çalışmada 2009 – 2018 yılları arasında Borsa İstanbul’da sürü davranışının varlığı test edilmiştir. 01.01.2012 – 31.08.2018 tarihleri arasında, aylık bazda 80 dönemde, 233 hisse senedi ile yapılan analiz sonucunda, 01.01.2012 – 31.08.2018 dönemleri arası aylık bazda 80 ayda toplam 35 ayda sürü davranışına ait bulgulara rastlanmıştır.Tartışma – Etkin piyasa hipotezinin tanımlamış olduğu rasyonel yatırımcı algısı, davranışsal finans ve sürü davranışı ile dönüşüme uğramıştır Bu dönüşüm, bütün bireylerin rasyonel olmadığını ve birtakım faktörlerin etkisiyle bireylerin finansal kararlarında hata yapabileceğini savunmaktadır. Bir diğer yanılsama türü ise yatırımcıların birbirinin finansal kararlarını taklit etmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu durum davranışsal finans literatüründe sürü davranışı olarak adlandırılmaktadır ve fiyat hareketliliğini etkilediği görülmektedir Daha fazlası Daha az

TÜRK CANLANDIRMA SİNEMASINDA TEMSİL EDİLEN TEMEL İNSANİ DEĞERLER

ZEYNEP ÖZGE KALYONCU

Makale | 2019 | Turkish Studies - Social Sciences

Canlandırma sinema filmleri her yaştan izleyicinin ilgisiniçekmekte olup, ülkemizde de hızla gelişmektedir. Değerler üzerineyapılan çalışmalar ise; her dönemde beşeri bilimlerin konusu olmuştur.Bu nedenle; Türk canlandırma sinema filmlerinde temsil edilen temelinsani değerlerin tespitine yönelik olarak bu çalışma gerçekleştirilmiştir.Değerlerin sınıflandırılmasına yönelik olarak Schwartz DeğerlerÖlçeği’nin (1992), Schwartz ve arkadaşları (2012) tarafından geliştirilmişhali olan 19 değer tipi modeli çalışmada kullanılmıştır. Yapılanaraştırmada nitel araştırma geleneğine dayalı bir kültür analizi deseniçerçevesinde betimsel analiz yön . . .temi kullanılmıştır. Çalışmanınverilerinin toplanması sürecinde doküman incelemesi yöntemikullanılarak canlandırma sinema filmleri ele alınmıştır. Çalışmanınevrenini oluşturan Türk canlandırma sineması filmleri, örneklem seçimidoğrultusunda beş filmle sınırlandırılmış ve en çok izleyiciye ulaşan“Kötü Kedi Şerafettin” (2016), “RGG Ayas” (2013), “Canım KardeşimBenim, Uzaylılar mı Gelmiş?” (2016), “Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu”(2014) ve “Uzay Kuvvetleri 2911” (2014) filmleri incelenmiştir.Yapılan çalışma doğrultusunda, modelde sosyal çevredekigüvenliğin etkisini değerlendiren kaygıdan bağımsız öz gelişim/kaygıgiderici öz koruma hiyerarşisinde, %57,6 kaygıdan bağımsız öz gelişiminyer aldığı görülürken, %42,4 kaygı giderici öz koruma canlandırmafilmlerde yer almıştır. İhtiyaçların kaynaklarına tespitine yönelik olarakmodelin ikinci halkasında yer alan değerler gruplarının dağılımının ise;kişisel odak %68,2 iken sosyal odak %31,8 olduğu tespit edilmiştir. Son halkayı oluşturan; yeniliğe açıklık/muhafazacılık ile öz aşkınlık/özgenişletim değer grupları üzerine yapılan analiz doğrultusunda; yeniliğeaçıklık %30,7/muhafazacılık %28,2 iken; öz aşkınlık %26,5/özgenişletim %14,6 olduğu tespit edilmiştir. Türk canlandırma sinemafilmlerinde işlenen değer tiplerinin sıklıklarına bakılacak olunursa enyoğun olarak işlenen ilk üç değer tipleri sırasıyla; geleneksellik %12,1,yardımseverlik-önemseme %9,7, özerklik-düşünce %9,2’dir. An az temsiledilen üç değer tipinin ise; başarı %1,2, tevazu %0,9 ve itibar %0,8olduğu tespit edilmişti Daha fazlası Daha az

The sun is no fun without rain: Physical environments affect how we feel about yellow across 55 countries

Domicele Jonauskaite | Ahmed M. Abdel-Khalek | Ahmad Abu-Akel | Abdulrahman Saud Al-Rasheed | Jean-Philippe Antonietti | Arni Gunnar Asgeirsson | Kokou Amenyona Atitsogbe | Marodegueba Barma | Daniel Barratt | Victoria Bogushevskaya | Maliha Khadidja Bouayed Meziane | Amer Chamseddine | Thammanard Charernboom | Eka Chkonia | Teofil Ciobanu | Violeta Corona | Allison Creed | Nele Dael | Hassan Daouk | Nevena Dimitrova | Cornelis B. Doorenbos | Sergejs Fomins | Eduardo Fonseca-Pedrero | Augusta Gaspar | Alena Gizdic | Yulia A. Griber | Gina M. Grimshaw | Aya Ahmed Hasan | Jelena Havelka | Marco Hirnstein | Bodil S. A. Karlsson | Stephen Katembu | Jejoong Kim | Nikos Konstantinou | Eric Laurent | Marjaana Lindeman | Banu Manav | Lynn Marquardt | Philip Mefoh | Aleksandra Mroczko-Wasowicz | Phillip Mutandwa | Georgette Ngabolo | Daniel Oberfeld | Marietta Papadatou-Pastou | Corinna M. Perchtold | Alicia Perez-Albeniz | Niloufar Pouyan | Tanjir Rashid Soron | Maya Roinishvili | Lyudmyla Romanyuk | Alejandro Salgado Montejo | Aygun Sultanova | Ramiro Tau | Mari Uuskula | Suvi Vainio | Veronica Vargas-Soto | Eliz Volkan | Grazyna Wasowicz | Suncica Zdravkovic | Meng Zhang | Christine Mohr

Makale | 2019 | ACADEMIC PRESS LTD- ELSEVIER SCIENCE LTD

Across cultures, people associate colours with emotions. Here, we test the hypothesis that one driver of this cross-modal correspondence is the physical environment we live in. We focus on a prime example - the association of yellow with joy, - which conceivably arises because yellow is reminiscent of life-sustaining sunshine and pleasant weather. If so, this association should be especially strong in countries where sunny weather is a rare occurrence. We analysed yellow-joy associations of 6625 participants from 55 countries to investigate how yellow-joy associations varied geographically, climatologically, and seasonally. We asses . . .sed the distance to the equator, sunshine, precipitation, and daytime hours. Consistent with our hypotheses, participants who live further away from the equator and in rainier countries are more likely to associate yellow with joy. We did not find associations with seasonal variations. Our findings support a role for the physical environment in shaping the affective meaning of colour Daha fazlası Daha az

THE USE OF EPISTOLARITY FOR DOCUMENTING THE PAST IN FILMS FROM TURKEY

SELİME BÜYÜKGÖZE

Makale | 2019 | sinecine: Sinema Araştırmaları Dergisi

This article focuses on the epistolary form in unconventional films from Turkeypreoccupied with a traumatic past. The formal approach to epistolarity dependson Hamid Naficy’s (2001) description of accented style. The epistles in selectedfilms are categorized according to medium and are analyzed as formal and asnarrative elements. Epistolarity is discussed as one of the prominent strategiesfor engaging with the past, and its function as documentation of the past is understood in terms of Marianne Hirsh’s (2008) conceptualization of postmemory.

II. MESLEKİ EĞİTİM KONGRESİ - BİLİŞİM Bildiri Özetleri Kitabı

BAHADIR ELAL | MUSTAFA HİKMET AYDINGÜLER

E-Kitap | 2019 | İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Yayınları

İÇİNDEKİLER SUNUŞ – Prof. Dr. Mehmet Emin ARAT SUNUŞ – Dr. Öğr. Üyesi Bahadır ELAL DİZİN CANLANDIRMA VE EĞİTİM UYGULAMALARI İHTİYAÇLAR DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENEN GELECEĞİN MESLEKLERİ GÜVENLİK VE BİLİŞİM WEB 3.0’A GEÇİŞ SÜRECİNDE SOSYAL AĞLARIN EĞİTİM ALANINDA KULLANILMASI ÖĞRENCİLERİN İNTERNET KULLANIMLARINDA ERİŞTİKLERİ WEB SİTELERİNİN APRİORİ ALGORİTMASIYLA İLİŞKİSEL ANALİZİ DİJİTAL FİNANSAL OKURYAZARLIK KAVRAMININ ÖNEMİ VE İŞLEYİŞİ HARİTA VE KADASTRO ÖNLİSANS ÖĞRENCİLERİNİN MESLEK EDİNMESİNDE BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ YERİ VE ÖNEMİ ÇEVİK YAZILIM GELİŞTİRME TAKIMLARINDA PERFORMANS DEĞERLENDİRME SORUNLARI: DÜRTME TEO . . .RİSİ BAKIŞ AÇISIYLA BİR PERFORMANS DEĞERLENDİRME MODELİNİN ÖNERİLMESİ YENİ MEDYA EĞİTİMİ BAĞLAMINDA “SOSYAL MEDYA ORTAMINDA SANAL KİMLİK” İŞ HAYATINDA BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ (BİT) OKURYAZARI OLMAK TABAKALI İŞGÜCÜ PİYASASINDA BİLİŞİM SEKTÖRÜ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI GELENEKSEL ÖĞRENME YÖNTEMLERİ VE BUNA ALTERNATİF OLARAK YAPAY ZEKÂ İLE EĞİTİMDE %100 EŞLEŞME YÜKSEKÖĞRETİM BİLİŞİM EĞİTİM PROGRAMLARININ BİLİŞİM İŞGÜCÜ İSTİHDAMI GEREKLİLİKLERİNİ KARŞILAMA DÜZEYİNİN EĞİTİM PROGRAMLARI VE İŞ İLANLARI ÜZERİNDEN ANALİZİ TEKNOLOJİ, AHLAK VE SUÇ OYUN TABANLI ÖĞRENME YÖNTEMİNİN OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİNE TEMEL FEN EĞİTİMİNDE KATKISI: GEZEGENLER KONUSUNUN ÖĞRETİLMESİ İÇİN 3 BOYUTLU BİR OYUNUNUN TASARLANMASI, GELİŞTİRİLMESİ VE LİSANS DÜZEYİNDEKİ BİLİŞİM PROGRAMLARININ MÜFREDATLARININ KARŞILAŞTIRILARAK İNCELENMESİ Daha fazlası Daha az

TÜRK SİNEMASINDA KURGU BİÇİMLERİYLE ÖNE ÇIKAN İKİ FİLM: NOKTA VE SEN AYDINLATIRSIN GECEYİ

CEM YILDIRIM

Makale | 2019 | Manas Journal of Social Studies

Sinema filmleri arasındaki biçimsel farklılıklar, belirli uzlaşımlar çerçevesinde oluşur ve bu farklılıkları belirleyen en önemli unsur "kurgudur". Tecimsel popüler filmler, biçimsel olarak seyircinin aşina olduğu klasik devamlılık kurgusunun uzlaşımlarını kullanırlar. Klasik devamlılık kurgusu, klasik anlatı sinemasının 20. yüzyıl boyunca ve günümüze kadar kullanmış olduğu bir takım egemen biçimsel teknikler olarak tanımlanır. Bu tarz, en temel hedefini gerçekleştirebilmek için bir takım belirli kurgu prensiplerine dayanır. Bu hedef, seyircinin bir film seyretme eylemi içerisinde olduğunu unutarak aslında gerçekten olan bir şeye ta . . .nık olduğuna inanmasını sağlamaktır. Popüler Türk sinema filmlerinde de bu uzlaşımlar sürdürülmektedir. Buna karşın tecimsel sinemanın dışında kalan ve tartışmalı bir biçimde genellikle sanat filmi olarak nitelenen filmler ise, çoğunlukla klasik biçimin uzlaşımlarından kaçınarak, çağdaş festival filmleriyle ilişkilendirilen ve uzun çekimlere dayalı, düşük tempolu ve dolayısıyla kurgunun minimal bir şekilde kullanıldığı bir estetikle şekillenen bir biçime sahip olma eğilimindedirler. Ancak Nokta (2008) ve Sen Aydınlatırsın Geceyi (2009) filmlerinde kullanılan kurgu biçimleri bütün bu biçimsel konvansiyonlardan farklılık göstermektedir. Bu nedenle bu iki film Türk Sineması’nın biçimsel olarak öne çıkan örnekleri arasında yer almaktadır. Bu çalışmada Nokta ve Sen Aydınlatırsın Geceyi filmlerinin belirli çekim dizileri "çekim-çekim çözümleme" yöntemiyle çözümlenerek, iki filmin de biçimsel farklılıkları ortaya konulmuştur Daha fazlası Daha az

LUMINOUS ENVIRONMENT AND THE PERCEIVED ENVIRONMENT

Banu Manav

Makale | 2019 | ZNACK PUBLISHING HOUSE

In lighting design, the main concept is to achieve a healthy environment, which addresses energy efficiency, cost, maintenance, and quality. User-friendly lighting systems shall be adopted to architecture and interior architecture. User control over the lighting system is important, by dimming or increasing light output, by changing the colour of the light sets the inner atmosphere and affects user mood. Standards and codes on lighting shall also be evaluated by means of these topics. The paper aims to analyse how the luminous environment is affective on the perceived environment. Hence, a series of experimental studies and recent r . . .esearch will be evaluated in regard to understanding and designing luminous environment Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms