Detaylı Arama

İptal
Bulunan: 5 Adet 0.002 sn
- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır.
- İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
Filtreler
Festivallerden Festivalizm ve Bienallere

TUĞBA RENKÇİ TAŞTAN

Makale | 2021 | İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi

Küreselleşme ve liberal politikanın benimsenmesi ile, özellikle 1990’lıyıllarda, tüm dünyada düzenlenen festivaller, fuarlar ve bienallerin sayısında artış yaşanmıştır. Kentlerin dünyada mega kent olması ve kentin kültür kimliğinin zenginleşmesi açısından bu etkinlikler oldukça önemli bir role sahip olmuştur. Küresel sermayeyi elinde bulunduran şirketlerin önderliğinde ve sponsorluğunda organize edilen bu etkinlikler; dünyadaki sanat ortamı, sanat piyasası ve sanatçılar açısından yeni bir dönemin habercisi olmuştur. Sanatçılar ve yapıtlar uluslararası organizasyonlarla küresel ortamda dolaşıma sokulmuş, her ülke kendi yerel sanatını . . . tanıtma ve sergileme şansına sahip olmuştur. Festivaller, Peter Schjeldahl’ın (d. 1942)deyimi ile, festivalizme dönüşerek, küresel kapitalist sistemde farklı bir yapıda biçimlenmiştir. Türkiye’de ise, 1973 yılında festivallere yönelik bir çalışmanın olabilmesi konusunda önemli bir adım atılmış; içeriğinde klasik müziğe yer veren Uluslararası İstanbul Festivali adı altında sanat festivali düzenlenmiştir. Daha fazlası Daha az

DANIEL BUREN’İN SANATINDA BİR BAĞLAM OLARAK MEKÂN

TUĞBA RENKÇİ TAŞTAN

Makale | 2021 | The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication

20. yüzyıl; iki dünya savaşının yaşandığı ve insanlık tarihinde yeni dünya düzeninin oluştuğu pek çok alanda yeniliğin, gelişimin ve dönüşümün meydana geldiği bir dönemdir. Savaştan sonra, savaşın getirdiği buhranla toplumsal, ekonomik, siyasi ve kültürel alanlardaki köklü değişimlerle sanatın ve sanatçının anlamı, içeriği ve sınırları tartışılmış, genişlemiş ve yeni bir boyut kazanmıştır. Bu karmaşık dönem, Fransa’da geleneksele bağlı sanat ortamında da kendini göstermiştir. Fransız sanatçı Daniel Buren (d. 1938) bu sürece tanık olmuş; üretimleriyle sanattaki yenilikleri benimseyerek, sanat pratiğinin makineleşme ile günlük yaşamın . . . hız kazandığı ve kavramsal sanat hareketlerinin de art arda varlık bulduğu bir dönemde, günümüze kadar uzanan mekân odaklı kavramsal işlerini ortaya koymuştur. Bumakalede, sanatçının başlangıçtan günümüze kadar gelinen noktayı ve üretimlerini kavramak adına; İkinci Dünya Savaşı sonrası Fransa’daki kültürel ortama, sanat dünyasında yaşanan gelişmelere, toplumsal alandaki değişimlere ve bu değişimlerin sanatsal boyutlarına değinilmiştir. Fransız sanatçı Daniel Buren’in 1960’ların ikinci yarısından sonraki günümüze kadar olan süreçteki mekâna, mimariye, atölye ve müzeye yönelik, sanatsal pratiği, politikası tavrı, üslup gelişimi ve uygulamaları belli kaynaklar eşliğinde örneklerle irdelenmiştir. Bu kapsamda, sanatçının ortaya koyduğu özgün üretimleriyle savunduğu görüş ve kavramlara yer verilmiştir. Son olarak, araştırmada sanatçının sanat serüveni ve gelişimi ile ilgili elde edilen kaynaklar ve bilgiler doğrultusunda değerlendirmelerde bulunulmuş, sanat alanına getirdiği yenilikler, katkılar ve sunduğu farklı bakış açısı tartışılmıştır Daha fazlası Daha az

Robert Rauschenberg’in Kombine Serisi’nde (1954-1964) Buluntu Nesnelerin Dönüşümü

TUĞBA RENKÇİ TAŞTAN

Makale | 2021 | İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra endüstriyel, teknolojik gelişmeler ve üretim hız kazanarak; özellikle 1950 ve 1960 sonrası Amerikan toplumunda köklü değişimlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Toplumsal ve kültürel dinamiklerin dönüşümü sosyolojik açıdan Amerika’daki sanat alanındaki üretimleri de etkilemiştir. Kitle iletişim araçları ile, kültür endüstrisinin ve popüler kültürün iyiden iyiye toplumsal yaşamda varlık göstermiş olduğu, Modernizm’in etkilerinin de azaldığı bir dönemde, sanatçıların üretimlerindeki konu, malzeme ve teknikler de bu gelişmelerin paralelinde kavramsal bir evrimleşmeye doğru gitmiştir. O dönemin genç sana . . .tçılarından olan Robert Rauschenberg’de Kombine Serisi’ndeki çalışmalarında, endüstriyel ve buluntu nesneleri kullanarak, kendine özgü yeni teknik ve üslup anlayışı geliştirmiştir. Bu doğrultuda sanatçı, savaş sonrası Amerikan sanatının da önemli bir temsilcisi haline gelmiştir. Sanatçı, içinde deneysellik barındıran Kombine Serisi’ndeki üretimlerinde nesne ve malzeme konusunda herhangi bir kısıtlama olmaksızın geleneksel boya anlayışıyla iki boyutun olanaklarını da aşan farklı uygulamalarda bulunmuştur. Çalışmanın amacı, sanatçının 1954-1964 yılları arasında ortaya koyduğu Kombine Serisi’ndeki üretimlerinde sosyolojik argümanlar temelin de nesnenin sanatsal bir formda kullanımına ilişkin bilgi sunabilmek, dönemin sanat anlayışını kavrayabilmek, farklı malzeme ve tekniklerin bir aradalığını ortaya koyabilmek ve sanatçının sanatsal tavrını irdelemektir. Dolayısıyla, sanatçının Amerikan toplumunun içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve kültürel vb. gelişmelerinden etkilenerek ve esinlenerek ortaya koyduğu çalışmalarını incelemeye geçmeden evvel; öncelikli olarak bu dönemde R.Rauschenberg’in sanatsal üretimleri ve sanat hareketlerini etkileyen toplumsal dönüşümler kısaca ele alınmıştır. Bu çalışmada, Amerikalı sanatçı Robert Rauschenberg’in 1954 ve 1964 yılları arasındaki Kombine Serisi’ndeki üretimlerine ilişkin başlıca yapıtlarından olan dört yapıtı (Yatak (Bed), Rebus,Canyon, Monogram) incelenmiş ve araştırma bu kapsamda sınırlandırılmıştır. Bu yapıtlar üzerinden sanatçının sanat dışı nesneleri, sanat formuna dönüştürmesi ele alınmıştır. Bu araştırma metni için, yerli ve yabancı basılı ve online kaynaklardan yararlanılmış ve araştırmanın yönteminde literatür taraması kullanılmıştır Daha fazlası Daha az

Sanatsal Ve Öznel Bir Eylem Olarak Amerikan Soyut Dışavurumcu Sanatta Kolaj Ve Nesne

TUĞBA RENKÇİ TAŞTAN

Makale | 2022 | SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL (SSSJournal)

19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın ilk yarısında ekonomik alanda yaşanan buhranlar ve büyük siyasi çalkantılar, sanat ve bilimde devrim oluşturan önemli ve köklü gelişmelerin ve keşiflerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkım tüm dünyayı etkilemiş ve kıta Avrupa’sında toplumsal, politik ve ekonomik alanda meydana gelen çöküş, sanatı da olumsuz etkilemiştir. Avrupalı yazarlar, sanatçılar ve bilim insanları Nasyonal Sosyalistlerin siyasi baskısı ve tehdidinden kaçarak, kendi ulusal sanat ve kültür ortamını oluşturmak isteyen Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmişlerdir. Bu durum özgün Amerikan s . . .anatının, Avrupalı göçmen sanatçılar tarafından oluşturulmasına zemin hazırlamıştır. Dönemin siyasal, sosyal yapıları ve teknolojik gelişmeleri, içinde yaşadığı toplumdan beslenen sanatçılara ve sanat yapıtlarına etki etmiş ve sanatta yeni dönüşümler meydana gelmiştir. Sanatçılar sanattaki yerleşik konu, teknik veya üslup anlayışı yerine deneysel, yeni ve özgün anlatım yolları aramıştır. Sanat, bu sayede bağımsızlığına erişirken; sanatçı odaklı sezgisel, duyusal ve rastlantısallık üzerine sanatsal bir anlayış ve yapıt üretimi ortaya çıkmıştır. Günümüz sanatında halen güncelliğini koruyan 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılda ortaya çıkan dışavurumculuk, modern sanat akımlarının doğuşunu etkileyerek sanat üretiminde farklı sanat tarzlarının benimsenmesine yol açmıştır. Bu çalışma, 20. yüzyılda İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika’da ortaya çıkan Soyut Dışavurumcu sanatçıların, kendi duyumlarına dayanan yapıtlarında yer alan karışık teknikteki kolaj ile nesne kullanımını incelemeyi amaçlamıştır. Buna göre; soyut dışavurumculuğa giden yolda, önce soyut sanat ve dışavurumculuk ele alınmış, ardından Amerika’da soyut dışavurumculuğun ortaya çıkışı ve gelişim sürecine değinilmiştir. Son olarak da araştırmanın temel konusu olan kolaj ve nesne ekseninde sanatçı ve yapıt üretimleri irdelenerek, soyut dışavurumcu tarzdaki farklı yaklaşımlar ortaya konmuştur. Daha fazlası Daha az

AMERİKA’DA TOPLUMSAL GERÇEKÇİLİK VE KENTSEL YALNIZLIĞIN RESSAMI EDWARD HOPPER’IN (1882-1967) YAPITLARINDA KENT İMGESİ VE IŞIK-GÖLGE (CHIAROSCURE)

TUĞBA RENKÇİ TAŞTAN

Makale | 2021 | International Journal of Interdisciplinary and Intercultural Art

1929’da Amerika’da patlak veren ve etkilerini 1930’lu yıllarda da sürdüren Büyük Buhran (TheGreat Depression) ile milyonlarca insan işsiz kalmış hem dünyada hem Amerikan toplumunda ciddi bir ekonomik kriz yaşanmıştır. Yaşanan siyasi ve ekonomik alandaki hareketlilik, toplumsal yapıyı ve sanatsal alandaki üretimleri ve sanat hareketlerini büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumsal Gerçekçilik akımı da bu sürecin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Edward Hopper (1882-1967)’ın da tanıklık ettiği bu dönem, toplumsal çöküşün ve buhranın yaşandığı ve bireyin yalnızlaştığı pek çok insanın yaşamını her . . . alanda olumsuz yönde etkilediği zorlu bir süreçtir. New York’lu bir sanatçı olarak Edward Hopper gerçekçi tarzdaki yapıtlarında; Amerikan toplumunun günlük hayatına, modern/endüstriyel yaşamın birey ve toplum üzerindeki etkisine, bireyin sessiz sakin anlarına ve kent yaşamında bireyin varoluşsal problemlerine odaklanmıştır. Makale, Amerika’da yaşanan Büyük Buhran ve sonrasında ortaya çıkan sanat hareketlerini ve yapıtlarında sıklıkla işlediği temalar sebebi ile kentsel yalnızlığın ressamı olarak tanımlanan Edward Hopper’ın modern ve çağdaş kent imgesini ve insanını yapıtlarında incelemeyi amaçlamıştır. Bu kapsamda metin içinde, öncelikle araştırmanın temel konusu olan Edward Hopper hakkında bilgi verilmiş, sanatçının yaşadığı sancılı dönemin sanatsal gelişmelerdeki karşılığı ve neticeleri ele alınmıştır. Ardından Edward Hopper’ın sanatsal pratiğinin ne olduğuna ve dönemin sanat akımlarındaki yerine, sanat felsefesi ve sanatsal tavrına, yapıtlarında sıklıkla başvurduğu bir teknik olarak ışık-gölgeyi etkili kullanımına değinilmiştir. Araştırmadaki verilerin elde edilmesinde, belge tarama yöntemi kullanılmıştır. Son olarak, metin içinde yer alan veriler sonuç bölümünde tartışılmıştır. Görsel ve plastik sanatlar tarihi açısından oldukça zengin etkileşimlerin, evrim ve köklü dönüşümlerin olduğu bir dönemde yaşayan sanatçı, özgün üslup anlayışındaki sanatsal üretimleri ve faaliyetleri ile yaşadığı topluma güçlü bir bakış ortaya koymuştur. Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms