Platon, “Önemli olan, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.” söylemi ile minimalizm kavramına göndermede bulunmaktadır. Bu bakış açısı bize düşünceden zamana, konuttan eşyaya geniş perspektifli bir minimalizm anlayışını yansıtmaktadır. Modern çağın insanı, şehrin karmaşasında kendini bulmaya çalışarak, özgürlüğü mekânsal anlamda da yaşayarak “İnsan azaldıkça çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir” düşüncesini benimsemektedir. Bu bağlamda; mimari yaklaşımlar bu talebe ayak uydurma gayretini sergilemekte, sayıları her geçen gün artan stüdyo daireler, 1+1 konutlar bu yaklaşımın somut göstergeleri olarak gündelik hayatımızda yer almaktadır. Küçülen dünyamız, küçülen konutlarımız, karmaşaya yer olmayan şehir hayatımız daha çok üretmek ve daha az iş yaratmak adına “Az aslında çoktur.” felsefesinin benimsenmesinde etkili olmaktadır. Konutlar küçüldükçe, modern insanın kendine ayırdığı zamanı çoğaltmak adına daha sade, daha minimal mobilyalar tercih etmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Ülkemizde minimal mobilya yaklaşımının küresel markası olan IKEA ile Türk insanı arasındaki organik bağ, müşterinin yaşadığı den- eyim ile markayı etkili ve güçlü kılan en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk insanının IKEA ile yaşadığı deneyim, top- lumsal ve kültürel birçok önyargının da kırılmasına sebep olmuştur. IKEA, müşterisini ürünleri monte ettirerek, kılavuzdan okuyup fonksiyonlarını bire bir öğreterek, tüketici konumundan üretici konumuna getirmiştir. Minimalist yaşam tarzlarının benimsendiği bir çok evde, IKEA orijinli bir eşyanın bulunması, bu savı doğrular nitelikte- dir. Tüketim kültürü içinde boğulan çağdaş toplumun minimalizm kavramını IKEA ile birlikte yaşamına adapte etmesi, dahası, İsveç Kültürü ile tanış olması ve IKEA’ya gidiyor olmaktan keyif duyması, alışkanlarının değiştiğinin ve daha sade, daha yalın bir hayata geçişgenliğin önemli bir göstergesidir. Bu çalışma, eşyasına kıymet veren ve misafirperverlik kültürü ile öne çıkmış Türk toplumunun çağdaş in- sanının özgür insan olma yolundaki dönüşümüne, IKEA’nın Türk in- sanına dokunan reklam ve sloganları ile nasıl etki ettiğini gösterge- bilimsel yöntem ile analiz ederek “Az aslında çoktur” kavramının Türk dünyasına nasıl yerleştiğinin analizini gerçekleştirmiştir.
Eser Adı (dc.title) | YENİ NESİL KONUT ANLAYIŞINDA MİNİMALİZMİN GÖSTERGEBİLİMSEL YANSIMALARI: IKEA |
Yayıncı (dc.publisher) | Paradigma Akademi Basın Yayın Dağıtım |
Yazar (dc.contributor.author) | Arzu Toğuşlu Kızbaz |
Yayın Yılı (dc.date.issued) | 2022 |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/20.500.14081/1607 |
Dil (dc.language.iso) | Tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Anadolu , Modern çağ, minimalizm |
Tür (dc.type) | Kitap Bölümü |
ISBN (dc.identifier.isbn) | 978-625-8069-82-2 |
Editör (dc.contributor.editor) | Mustafa AÇA , Mehmet Ali YOLCU |
Orcid (dc.identifier.orcid) | 0000-0002-8889-8139 |
Özet (dc.description.abstract) | Platon, “Önemli olan, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.” söylemi ile minimalizm kavramına göndermede bulunmaktadır. Bu bakış açısı bize düşünceden zamana, konuttan eşyaya geniş perspektifli bir minimalizm anlayışını yansıtmaktadır. Modern çağın insanı, şehrin karmaşasında kendini bulmaya çalışarak, özgürlüğü mekânsal anlamda da yaşayarak “İnsan azaldıkça çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir” düşüncesini benimsemektedir. Bu bağlamda; mimari yaklaşımlar bu talebe ayak uydurma gayretini sergilemekte, sayıları her geçen gün artan stüdyo daireler, 1+1 konutlar bu yaklaşımın somut göstergeleri olarak gündelik hayatımızda yer almaktadır. Küçülen dünyamız, küçülen konutlarımız, karmaşaya yer olmayan şehir hayatımız daha çok üretmek ve daha az iş yaratmak adına “Az aslında çoktur.” felsefesinin benimsenmesinde etkili olmaktadır. Konutlar küçüldükçe, modern insanın kendine ayırdığı zamanı çoğaltmak adına daha sade, daha minimal mobilyalar tercih etmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Ülkemizde minimal mobilya yaklaşımının küresel markası olan IKEA ile Türk insanı arasındaki organik bağ, müşterinin yaşadığı den- eyim ile markayı etkili ve güçlü kılan en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk insanının IKEA ile yaşadığı deneyim, top- lumsal ve kültürel birçok önyargının da kırılmasına sebep olmuştur. IKEA, müşterisini ürünleri monte ettirerek, kılavuzdan okuyup fonksiyonlarını bire bir öğreterek, tüketici konumundan üretici konumuna getirmiştir. Minimalist yaşam tarzlarının benimsendiği bir çok evde, IKEA orijinli bir eşyanın bulunması, bu savı doğrular nitelikte- dir. Tüketim kültürü içinde boğulan çağdaş toplumun minimalizm kavramını IKEA ile birlikte yaşamına adapte etmesi, dahası, İsveç Kültürü ile tanış olması ve IKEA’ya gidiyor olmaktan keyif duyması, alışkanlarının değiştiğinin ve daha sade, daha yalın bir hayata geçişgenliğin önemli bir göstergesidir. Bu çalışma, eşyasına kıymet veren ve misafirperverlik kültürü ile öne çıkmış Türk toplumunun çağdaş in- sanının özgür insan olma yolundaki dönüşümüne, IKEA’nın Türk in- sanına dokunan reklam ve sloganları ile nasıl etki ettiğini gösterge- bilimsel yöntem ile analiz ederek “Az aslında çoktur” kavramının Türk dünyasına nasıl yerleştiğinin analizini gerçekleştirmiştir. |
Kitap Adı (dc.identifier.kitap) | Geçmişten Geleceğe Küçük Asya-Anadolu |