Osmanlı’nın yenileşme hareketi sayılan Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde, özellikle İstanbul merkezli başlayan, Batı’ya öykünmeye dayanan tiyatro hareketi ve süregelen, ancak konvansiyonel Batı Tiyatrosu’na uyum sağlamaya çabalayan geleneksel tiyatro; 1923 yılında Cumhuriyet’in ilânı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Atatürk ve devrimleri ve yeni anayasa oluşturma çabalarıyla yeni bir yola girmiştir. Bu yol, başta Atatürk olmak üzere cumhuriyetçi kadroların öncülüğünde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı ilkesi doğrultusunda sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan yeni bir düzenin de kuruluşudur. Kuşkusuz tüm sanat alanlarına olduğu gibi tiyatroya da bu yeni çabalar yansımıştır. 1932-51 yılları arasında kültür ve sanat dünyamızı şekillendiren Halk Evleri Temsil Şubeleri cumhuriyet ilkeleri ve devrimler doğrultusunda kendi politikasını oluşturmuştur. Anadolu’nun her yanına dağılan Halkevleri Temsil Şubeleri hem tiyatro insanı birikimini sağlamış, hem de ürettiği oyunlarla devrim ve cumhuriyet ilkelerini halka benimsetmek adına çaba göstermiştir. Köy Enstitüleri de (1940-1946), birer eğitim kurumu olarak bu çabalara katkıda bulunmuştur. Yine aynı süreçte, aynı yapı içinde gelişen tiyatroda özgünleşme çabaları ve tiyatro eğitimi kurumlarının yavaş yavaş hayata geçirilmesi, oyuncu yetiştiren konservatuvarların açılması ve cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda, yeni bir toplum oluşturma yolunda gelişen oyun yazarlığı Altmışlı yıllara dek tiyatro birikimimizi zenginleştirmiştir. Altmış ve Seksen yıllarında özellikle tiyatro toplulukları, oyun yazarlığı, kuramsal araştırmalar açısından parlak bir dönem yaşanmıştır. Özellikle toplumsal dinamiklerin de etkisiyle tiyatro alanında halk tiyatrosu, sokak tiyatrosu, köylü tiyatrosu, işçi tiyatrosu, devrimci tiyatro gibi kavramlar da tartışmaya açılmış ve bu alanda yeni oluşumlar tiyatro yaşamımıza katkıda bulunmuştur. Bu parlak dönemin etkisi ödeneksiz, özel, amatör tiyatrolar üzerinde görülmüş, toplulukların artmasıyla oyun yazarlarımız da yeni arayışlara yönelmiştir. Seksenli yıllar tiyatromuzun durgunluk dönemidir. Elbette ödenekli tiyatrolar yine görevlerini sürdürmüş ve yerli-yabancı oyunları seyirciyle buluşturmuştur. Ancak, özellikle seyirci-oyuncu-tiyatro toplulukları buluşmasında seksen öncesini aratan bir durgunluk söz konusu olmuştur. Siyasi ve ekonomik canlanmaya paralel olarak doksanlı yıllardan itibaren tiyatroda yeniden bir hareketlenme görülmeye başlamıştır. Tiyatro eğitim kurumları önce üniversitelere bağlanmış, ardından da giderek sayıları artmış ve Anadolu’ya yayılmıştır. Bütün bu gelişim sürecinin kaynağı hiç kuşkusuz cumhuriyet ilkelerini ve cumhuriyet kültürünü yerleştirme ve yaygınlaştırma çabalarının bir sonucudur. Yeni Toplum, Yeni Sanat, Yeni Tiyatro çabalarından günümüze uzanan süreçte, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu yılda da tiyatromuz yenileşme ve özgünleşme çabalarını sürdürmektedir.
Eser Adı (dc.title) | Cumhuriyet'in İlanından Günümüze Tiyatromuz |
Yazar (dc.contributor.author) | Nurhan Tekerek |
Yayın Yılı (dc.date.issued) | 2024 |
Tür (dc.type) | Makale |
Özet (dc.description.abstract) | Osmanlı’nın yenileşme hareketi sayılan Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde, özellikle İstanbul merkezli başlayan, Batı’ya öykünmeye dayanan tiyatro hareketi ve süregelen, ancak konvansiyonel Batı Tiyatrosu’na uyum sağlamaya çabalayan geleneksel tiyatro; 1923 yılında Cumhuriyet’in ilânı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Atatürk ve devrimleri ve yeni anayasa oluşturma çabalarıyla yeni bir yola girmiştir. Bu yol, başta Atatürk olmak üzere cumhuriyetçi kadroların öncülüğünde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı ilkesi doğrultusunda sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan yeni bir düzenin de kuruluşudur. Kuşkusuz tüm sanat alanlarına olduğu gibi tiyatroya da bu yeni çabalar yansımıştır. 1932-51 yılları arasında kültür ve sanat dünyamızı şekillendiren Halk Evleri Temsil Şubeleri cumhuriyet ilkeleri ve devrimler doğrultusunda kendi politikasını oluşturmuştur. Anadolu’nun her yanına dağılan Halkevleri Temsil Şubeleri hem tiyatro insanı birikimini sağlamış, hem de ürettiği oyunlarla devrim ve cumhuriyet ilkelerini halka benimsetmek adına çaba göstermiştir. Köy Enstitüleri de (1940-1946), birer eğitim kurumu olarak bu çabalara katkıda bulunmuştur. Yine aynı süreçte, aynı yapı içinde gelişen tiyatroda özgünleşme çabaları ve tiyatro eğitimi kurumlarının yavaş yavaş hayata geçirilmesi, oyuncu yetiştiren konservatuvarların açılması ve cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda, yeni bir toplum oluşturma yolunda gelişen oyun yazarlığı Altmışlı yıllara dek tiyatro birikimimizi zenginleştirmiştir. Altmış ve Seksen yıllarında özellikle tiyatro toplulukları, oyun yazarlığı, kuramsal araştırmalar açısından parlak bir dönem yaşanmıştır. Özellikle toplumsal dinamiklerin de etkisiyle tiyatro alanında halk tiyatrosu, sokak tiyatrosu, köylü tiyatrosu, işçi tiyatrosu, devrimci tiyatro gibi kavramlar da tartışmaya açılmış ve bu alanda yeni oluşumlar tiyatro yaşamımıza katkıda bulunmuştur. Bu parlak dönemin etkisi ödeneksiz, özel, amatör tiyatrolar üzerinde görülmüş, toplulukların artmasıyla oyun yazarlarımız da yeni arayışlara yönelmiştir. Seksenli yıllar tiyatromuzun durgunluk dönemidir. Elbette ödenekli tiyatrolar yine görevlerini sürdürmüş ve yerli-yabancı oyunları seyirciyle buluşturmuştur. Ancak, özellikle seyirci-oyuncu-tiyatro toplulukları buluşmasında seksen öncesini aratan bir durgunluk söz konusu olmuştur. Siyasi ve ekonomik canlanmaya paralel olarak doksanlı yıllardan itibaren tiyatroda yeniden bir hareketlenme görülmeye başlamıştır. Tiyatro eğitim kurumları önce üniversitelere bağlanmış, ardından da giderek sayıları artmış ve Anadolu’ya yayılmıştır. Bütün bu gelişim sürecinin kaynağı hiç kuşkusuz cumhuriyet ilkelerini ve cumhuriyet kültürünü yerleştirme ve yaygınlaştırma çabalarının bir sonucudur. Yeni Toplum, Yeni Sanat, Yeni Tiyatro çabalarından günümüze uzanan süreçte, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu yılda da tiyatromuz yenileşme ve özgünleşme çabalarını sürdürmektedir. |
Açık Erişim Tarihi (dc.date.available) | 2024-05-14 |
Yayıncı (dc.publisher) | DergiPark |
Dil (dc.language.iso) | Tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Cumhuriyet |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Tiyatro |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Yenileşme |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Kurumlar |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/20.500.14081/2065 |
Dergi (dc.relation.journal) | Topkapı Sosyal Bilimler Dergisi / Topkapı Journal of Social Science (TJSS) |
Dergi Sayısı (dc.identifier.issue) | 1 |
Orcid (dc.identifier.orcid) | 0009-0001-2634-5301 |
Bitiş Sayfası (dc.identifier.endpage) | 80 |
Başlangıç Sayfası (dc.identifier.startpage) | 61 |
Dergi Cilt (dc.identifier.volume) | 3 |
Department (dc.contributor.department) | Tiyatro |