Filtreler
Filtreler
Bulunan: 425 Adet 0.002 sn
Koleksiyon [8]
Tam Metin [1]
Yazar [20]
Yayın Türü [7]
Konu Başlıkları [20]
Yayın Yılı [9]
Yayıncı [20]
Dil [5]
Dergi [19]
Editör [4]
TÜKETİM KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA REKLAMLARDA KADIN VE ERKEK İMGESİ

EMİNE KARAKEÇİLİ

Makale | 2021 | Tarih Okulu Dergisi

Kültür, uygarlıklar tarafından oluşturulmuş/yaratılmış toplumların yaşam tarzlarını, davranış biçimlerini, sanat anlayışlarını, duygulanımlarını ve düşünce biçimlerini, hatta örf/adet ve geleneklerini kapsayan geniş bir kavramdır. İnsan yaratımı olan bu kavram, onların bir arada, toplu halde yaşamalarının neticesinde ortaya çıkmıştır. Toplumlar tarafından yazılı olmayan kurallar bütünü oluşturur ve bir nevi toplumların kendi aralarında imzalanmamış yazılı olmayan gizli bir anlaşma gibi kabul edilmektedir. Bu doğrultuda insanın yaşadığı topluma ait bütün özellikler, kendi öz kimliğini oluşturmasında önemli bir yere sahiptir. Toplumun . . . oluşturduğu ortak kültür değerler, onların tüketim alışkanlıklarını da belirler. Tüketim kültüründe her şey tüketime maruz kalmakta, toplumun oluşturduğu ortak kültür değerleri bu tüketimi bir nevi zorunlu hale getirmektedir. İnsanların yaşam tarzları bu eksenin etrafında oluşmakta ve tükettikçe tüketme arzusu kendiliğinden doğmaktadır. Tüketim unsuru olarak sürekli yayınlanan reklamlar; yetişkin bireylerin ve küçük yaştaki çocukların kendisine model alacakları toplumsal cinsiyet rollerini ve modellerini içermektedir. Reklam sektörü, kitle iletişim araçları sayesinde, insanların tüketim alışkanlıklarını sürekli yenilenmekte, kadın ve erkek bedeni bu amaca hizmet için sektör tarafından daima kullanılmaktadır. Tüketimin vazgeçilmez ve en önemli unsuru, gereksinim olmayan ya da hiç ihtiyaç duyulmayan ürünlerin satın alınmalarını arttırmaktır. Bu ürünlerin satın alınması ise bir istek yaratılmasıyla mümkün olabileceği için reklam sektörü, tüketiciyi sürekli görsel uyaranlarla tüketime hazır halde tutmaktadır. Bu çalışmada, kültürün tanımı yapılarak tüketim kültürünün tüketiciler üzerinde reklamların da etkisiyle nasıl bir davranış biçimi yarattığı incelenecektir. Çalışmada nitel araştırma metotlarından biri olan; doküman incelemesi/literatür taraması yöntemi tercih edilerek, araştırma sonucu elde edilen bilgiler ışığında kültür, tüketim kültürü, reklamlarda kadın ve erkek imgesi tartışmalı bir dille açıklanacaktır Daha fazlası Daha az

KLASİK ARAP ŞİİRİNDE SERİKA VE ÇEŞİTLERİ

MUSTAFA AYDIN

Makale | 2020 | The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication

Arap edebiyatı eleştirmenleri ve belâğatçiler, eserlerinde şiir alanındaki eleştirilere de yer vermişler, bu bağlamda şairler arasındaki etkileşim ve şiirde serika [َس ِرقَة (çalma, hırsızlık)] konusu üzerinde de durmuşlardır. Özellikle Abbâsîler döneminde başlayan bu durum, hicrî 4. yüzyılda artarak devam etmiştir. Araplarda serikanın câhiliyye döneminden itibaren mevcut olduğu, bazı şairlerin birbirlerini serika ile suçladıkları ve bazı şairlerin de serika yapmadıklarını iddia ettikleri görülmektedir. Arap belağatçileri ve eleştirmenler ne tür alıntıların serika olduğu ne tür alıntıların serika olmadığı hususu üzerinde durmuşlar, . . .serikayı çeşitli kısımlara ayırmışlar ve konuyu örneklerle açıklamışlardır. Arap edebiyatında şiir hırsızlığı ve alıntısını ifade etmek üzere serika dışında çeşitli kelimeler de kullanılmıştır. Bunlardan biri olan intihâl [ِإ ْن ِت َحال (aşırma)] bazen serika ile eş anlamlı kullanılırken, genellikle serikanın çeşitlerinden biri olarak kullanılmış ve açık bir hırsızlık olması nedeniyle de kabul edilme- miştir. Belağatçiler, bazı şiirlerin serikanın hangi kısmına girdiği veya intihal olup olmadığı konusun- da ihtilaf etmişlerdir. Makalemizde serika kavramı, serikanın tarihçesi, edebiyat eleştirmelerinin ve belâğatçilerin serika konusundaki görüşleri ve serika çeşitleri örnekleriyle ele alınacaktır Daha fazlası Daha az

Okul Öncesi Eğitiminde Fen Eğitimi Temelinde Gerçekleştirilen STEM Uygulamalarının Öğrenci, Öğretmen ve Veli Açısından Değerlendirilmesi

BURÇAK CEREN AKPINAR

Makale | 2018 | Yaşadıkça Eğitim Dergisi

STEM; Science, Technology, Engineering & Mathematics kelimelerinin baş harflerinden oluşan veöğrencilerin fen bilimleri ve matematik bilgilerinin mühendisliğin uygulamaları ile ürüne dönüştüğü bireğitim yaklaşımıdır. Ortaya çıktığı ABD’de okul öncesinden lise sonuna kadar Gelecek Nesil FenStandartları çerçevesinde mühendislik tasarımı ve disiplinler arası ilişkilendirmelerle uygulanmayaçalışılmaktadır. Bu araştırma, okul öncesi eğitiminde STEM uygulamalarının öğrenci, öğretmen ve veliaçısından değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma modeli olarak nitel araştırma modellerindendurum çalışması kullanılmıştır. Araştırma, okul . . .öncesi 5 yaş grubunda yer alan 9 erkek ve 11 kız olmaküzere toplam 20 öğrencinin katılımıyla 8 haftada 12 saat olarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracıolarak Aktivite Değerlendirmeye Yönelik Görüşme Formu, Öğretmen Gözlem Formu ve Veli GözlemFormu kullanılmıştır. Uygulanan bütün formlarda süreçle ilgili sorulara yer verilmiştir. Sonuç olarak; okulöncesi eğitiminde STEM uygulamaları ile öğrencilerin fen ve matematik kazanımları elde ettiği; yaratıcılık,eleştirel düşünme, işbirliği yapma ve iletişim kurma gibi 21. Yüzyıl becerilerinin geliştiği tespit edilmiştir.Öğretmen ve velilerden alınan görüşler öğrencilerinin görüşlerini doğrulamaktadır Daha fazlası Daha az

Güvenli Bıçak Kullanımında ve Şef Bıçağı Tercihinde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğrencilerinin Bilgi Seviyelerinin Belirlenmesi

İlkay YILMAZ

Makale | 2020 | Journal of Tourism and Gastronomy Studies

Bıçak, sap ve kesici bölümden oluşan, özelliklerine göre kesme ya da doğrama amacıyla kullanılan bir araçtır. Mutfakta temel hazırlık araçlarından bir tanesi olarak da ifade edilen bıçakların güvenli kullanımları ise yeterli tecrübe ve bilgi seviyesi ile mümkün olabilmektedir. Bıçakların güvenli kullanılmadığı durumlarda gerçekleşebilecek olan kazaların ve çeşitli yaralanmaların önlenebilmesi yeterli bilgi seviyesine sahip olunması ile mümkün olmaktadır. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerinin bıçak bilgi seviyelerinin ve bıçak tercihlerinin değerlendirildiği araştırmada, veri toplama aracı olarak demografik soruların y . . .anı sıra bıçak seçimi ve güvenli bıçak kullanımına ilişkin soruların yer aldığı yirmi üç soruluk anket 251 katılımcıya uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 18.0 istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Gastronomi ve mutfak sanatları bölümü öğrencilerinin bilgi seviyelerinin incelendiği bu araştırma sonucunda, öğrencilerin iş güvenliği ve güvenli bıçak kullanımlar ve şef bıçağı tercihlerinde bilgi seviyelerinin artırılması gerektiği ortaya çıkmıştır Daha fazlası Daha az

Ekonomik Yapının Temiz Suya Erişim Üzerindeki Etkisi

CEREN BÖRÜBAN

Makale | 2021 | Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi

İktisadi faaliyetler çevresel bozulma yaratmaktadır. Dolayısıyla, tarımsal, endüstriyel üretiminin ve milli gelirin çevresel etkilerini tespit etmek önemlidir.Bu çalışmada milli gelirin, tarım ve endüstri sektörlerinin çevresel kalite üzerindeki etkisini yapısal eşitlik modellemesi ile araştırılması amaçlanmıştır. İnsani kalkınma sıralamasındaki ülkelerin değişkenleri veri setini oluşturmuştur. Çevresel kalite göstergesi olarak temiz suya erişim seçilmiştir. Endüstrinin ve milli gelirin çevre kirletici etkisinin araştırıldığı modelde temiz suya erişim üzerinde anlamlı etki tespit edilmemiştir. Tarım sektörünün ve milli gelirin çevre . . . kirletici etkisinin araştırıldığı modelde, tarım sektörünün temiz suya erişim üzerindeki etkisinin negatif olduğu, milli gelirin temiz suya erişim üzerindeki etkisinin anlamsız olduğu tespit edilmiştir Daha fazlası Daha az

MEVSİMLİK GÖÇ VE YOKSULLUK İLİŞKİSİ: MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ ÖRNEĞİ

Celal Altın

Makale | 2018 | Motif Akademi Halkbilimi Dergisi

Dünyada ve Türkiye’de uygulanmaya başlanan neo-liberal politikaların etkisiyle tarımda hızlı bir dönüşüm sürecine girilmiştir. Tarımda yaşanan çözülmenin önemli sonuçlarından biri de kırsal alanlarda yaşayan kesimlerin üretimden çekilmesi ve şehirlere göç etmek zorunda kalmalarında ortaya çıkmıştır. Osmanlı dönemi ve ekonomik düzeninden bu yana varlığı gözlenen bir emek biçimi olarak mevsimlik tarım işçiliği yeni dönemde daha da yaygınlaşmıştır. Kırdan kopuş ve göç süreci karşısında mülksüzlük ,güvencesizlik, yoksulluk, sosyal-ekonomik sermaye yetersizliği gibi çok sayıda olumsuzluğu bir arada yaşayan geniş grupların geçinme ve haya . . .tta kalma stratejisi olarak tarımda mevsimlik işler yaşamsal nitelik kazanmıştır. Türkiye’de mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan kesimin sayısının 3-4 milyona ulaştığı tahmin edilmektedir. Son yıllarda Suriye’den savaştan kaçan ailelerin de yöneldiği mevsimlik tarım işçilerinin önemli bir bölümünü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde göç eden aileler oluşturmaktadır. Bu çalışmada mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olarak yaşandığı ve tarihsel bir geçmişe sahip olduğu Ankara Polatlı’da yapılan saha araştırmasının verilerinden hareketle mevsimlik tarım işçilerinin demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri yanında göçmen nitelikleri ve çalışma ilişkileri ele alınmıştır. Bu doğrultuda, nicel ve nitel araştırma tekniklerinin birlikte kullanılması yoluyla mevsimlik tarım işçileri için önemli bir çekim merkezi olan Ankara Polatlı’nın iki köyünde çapa ve hasat döneminde çalışan kadınlar, erkekler, çocuklar, aracılar, işverenler, yerel halk ve muhtardan oluşan toplam 47 kişi ile derinlemesine görüşmelerin analizine yer verilmiştir. Ayrıca iki köyde 310 tarım işçisi ile yapılan anket çalışmasının verilerinden yararlanılmıştır Daha fazlası Daha az

Soğuk Savaşın Simgesi Berlin Duvarı ve Sinemadaki Yansımaları

CEM YILDIRIM

Makale | 2020 | OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi

İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, dünya üzerinde ideolojik bir hakimiyet kurmayı hedefleyn iki süper güç olarak ortaya çıkan Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın en somut şekilde yaşandığı yer Almanya olmuştur. Berlin şehri, Doğu Almanya sınırları içerisinde kalmasına rağmen Batı bloğu ülkeleri ve Sovyetler arasında yapılan bir anlaşma gereği ikiye bölündü. Doğu Alman yönetimi, vatandaşlarının daha özgür ve refah bir yaşamın olduğu Batı Almanya’ya kaçışlarını önlemek amacıyla 13 Ağustos 1961'de Doğu Berlin’in etrafına Batı kısmına tüm geçişleri kapatan bir duvar örmeye başladı. 9 K . . .asım 1989' da yıkılana kadar, Berlin duvarını aşarak Batı Berlin’e kaçmaya çalışan yüzlerce insan yaşamını yitirmiştir. Toplumsal ve politik bir olgu olarak Berlin Duvarı ve bu duvarın temsil etmiş olduğu Almanya’nın bölünmüşlüğü, sinema anlatılarına da yansımıştır. Berlin Duvarı’nı öykülerinin merkezine alan çok sayıda sinema filmi çekilmiştir. Bu çalışmanın amacı, politik bir olgu olarak Berlin Duvarı'nın ve 1961 ve 1989 tarihleri arasındaki Soğuk Savaş döneminde Doğu ve Batı Berlin’de yaşanılanların bu filmlerde ne şekilde yansıtıldıklarını çerçeve çözümlemesi yöntemi kullanılarak ortaya koymaktır. Bu çalışma, 1961 ve 1989 yılları arasında Berlin Duvarı ve Almanya’nın bölünmüşlüğünü öykülerinin merkezine alan ve çekimleri Berlin’de gerçekleştirilmiş olan dört uzun metrajlı kurmaca sinema filmiyle sınırlandırılmıştır Daha fazlası Daha az

The Statistical Analysis of Air Crash Investigations from 1918 to 2019

ÜMİT DENİZ GÖKER

Makale | 2021 | Savunma Bilimleri Dergisi

Air transportation is one of the most preferred types of transportation for many reasons. However, to minimize the risk of accidents with developing technology, investigations and studies are carried out by many organizations. While the main causes of accidents in the first years of aviation were due to mechanical reasons, accidents caused by mechanical reasons have been replaced by an increase in the number of aircraft accidents caused by human-induced errors which depend on the increasing manpower with the developing technology. Nowadays, “Aviation” has become a high level of technical, administrative, and even technological opera . . .tions. This was made possible by the introduction and production of larger and faster aircraft, which largely includes advanced information management technologies. From an industrial point of view, the fact that aircraft can carry people, cargo, mail, and similar at a more affordable price and in a shorter time has made aviation an important sectoral value. Competition has increased with the increase of aviation companies; therefore, businesses that tend to give overload to employees for the sake of gaining more can cause aircraft accidents. Increased traffic volume and demand for air transportation mean risks and increases in air crashes. In this study, human-induced errors and mechanical system errors, which cause air crashes are mentioned and the statistical analysis of air crashes between the years 1918-2019 is examined Daha fazlası Daha az

Türkiye ve Sovyetler Arasında 1937 Yılında İmzalanan Ticaret Anlaşması Üzerine Sovyet Ticaret Uzmanı İ. A. Genin’in Görüşleri

ERDAL BİLGİÇ

Makale | 2021 | Mülkiye Dergisi

Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Rusçadan çevirisi yapılan makale hakkında kısa bir tanıtım yapılmaktadır. İkinci bölümde ise makalenin tam çevirisi yer almaktadır. Türkiye-Sovyet ilişkileri alanında çalışan akademisyen ve uzmanların adını bildiği, arşivlerde karşılarına çıkan ve sıklıkla görüşlerine başvurduğu önemli bir uzman olan İsrail Adolfoviç Genin’in (İ. A. Genin) Türkçeye çevrilen ilk eseridir. Genin makalesini 1937 Yılında Türkiye ve Sovyetler Arasında İmzalanan Ticaret Anlaşması’nı tanıtmak için kaleme almış ve 1938 yılının hemen başında yayınlamıştır. Makalede Sovyetler ile Milli Mücadele sırasında başla . . .yan siyasi ilişkinin kısa sürede ekonomik ilişkiye dönüşmesinin hangi aşamalarda gerçekleştiği anlatılmaktadır. Yıllar içinde karşılıklı yapılan anlaşmaların içeriğine uygun olarak yapılan ticaretin dönüşümü ve bunun iki ülke açısından da kazançlı bir durum olduğu yazılmaktadır. Bu açıdan Genin’in makalesi Türkiye iktisat tarihi çalışmalarında kullanılmak üzere önemli bir kaynak olarak değerlendirilmiş ve Rusçadan çevirisi yapılmıştır Daha fazlası Daha az

Mekân tasarımı için erişilebilirlik kavramı ve boyutları

Zeynep Acırlı

Makale | 2021 | Grid - architecture, planning and design journal (Online)

İnsana özgü bir yetenek olan tasarım, üretilme nedeni olan bireyinyaşamından soyutlanamayan bir eylemdir. Toplumsal ve kültürel davranışbiçimleriyle şekillenen tasarımlar, bireyin güvenlik ve barınma ihtiyacındankendini gerçekleştirmeye kadar, yaşamsal her türlü ihtiyaca karşılıkvermektedir. Böylelikle bireylere çeşitlenen eylemlerini ve deneyimlerinigeliştirme fırsatları sunmaktadır. Bu fırsatların olanaklı kılınması ise,tasarlanan ürünlerin, mekânlar ve sistemlerin bireyler için erişilebilir olmasıile mümkün olabilmektedir. Bu farkındalıkla ele alınan çalışma, tasarlamaeylemi ile erişilebilirlik kavramı arasındaki çok boyutlu iliş . . .kinin ortayakonulmasını hedeflemektedir. Bu çerçevede burada erişilebilirlikkavramının anlam ve açılımlarına yer verilerek kavramın algısal, fiziksel vekültürel boyutları incelenmiştir. Yalnızca fiziksel değil sosyal ve kültürelolarak da varlık gösteren tasarımların, erişilebilirlik kavramının tümboyutlarını bütünleşik olarak karşılaması gerektiği ortaya konulmuştur. Buçerçevede elde edilen tüm veriler bütünleşik olarak incelenip, mekântasarımına yönelik farkındalıkların oluşturulması hedeflenmiştir Daha fazlası Daha az

The Leukemia Healthy and Unhealthy Detection with Wavelet Transform Based On Co-Occurrence Matrix and Support Vector Machine

Javad Rahebi

Makale | 2021 | Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi

Leukemia is a malignant disease and belongs in a broader sense to Cancers. There are many types of leukemia, each of which requires specific treatment. Leukemia is almost one-third of all cancer deaths in children and young people. The most common type of leukemia in children is acute lymphoblastic leukemia (ALL). In this paper, a new approach is implanted on Leukemia ALL database. For the method the wavelet transform is used for feature extraction, the gray level co-occurrence matrix is used. Also, for classification, the SVM (Support Vector Machine) method is used. The proposed method is the best in applying the system designed to . . . the Local Binary Pattern (LBP) and Histogram of Orientation (HOG) methods. This system aims to detect, diagnose, and verify leukemia cells from microscopic images to get high accuracy, efficiency, reliability, less processing time, smaller error, not complexity, fast, and easy to work. The system was built using microscopic images by examining changes in texture, colors, and statistical analysis. The success rate was 96.1667% for cancer data and 99.8833% for non-cancer data Daha fazlası Daha az

Restoran Müşterilerinin Helal Gıdaya Yönelik Algılarının Belirlenmesi: Tekirdağ Örneği

DERYA DEMİRDELEN ALRAWADIEH

Makale | 2017 | Journal of Tourism and Gastronomy Studies

Bu çalışmanın temel amacı, restoran müşterilerinin helal gıda hakkındaki düşüncelerini belirlemek ve bu düşüncenin, kişilerin sahip oldukları sosyo-demografik faktörlere göre değişip değişmediğini ortaya koymaktır. Literatür incelendiğinde helal gıdaya yönelik birçok araştırma bulunurken, restorana gelen misafirlerin helal gıdaya yönelik algısını belirlemeye yönelik az sayıda çalışma olduğu görülmüştür. Bu noktada çalışma önemli görülerek, gerçekleştirilmesi gerektiği düşünülmüştür. Araştırmanın örneklemini Tekirdağ il merkezinde bulunan birinci sınıf restoran işletmelerine gelen 329 misafir oluşturmaktadır. Veriler, katılımcıların . . .helal gıdaya ilişkin düşüncelerini belirlemeye yönelik ifadelerden ve demografik özelliklerine ait sorulardan (cinsiyet, yaş, medeni durum, gelir düzeyi, eğitim seviyesi, meslek) oluşan bir anket kullanılarak elde edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen verilerin yorumlanması için faktör analizi, t testi, annova testi gibi analizler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda katılımcıların helal gıda algısının orta düzeyde olduğu ve bu algının katılımcıların cinsiyetlerine, medeni durumlarına ve mesleklerine göre bir farklılık göstermediği ancak eğitim düzeyi, yaş ve gelir düzeyine göre anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms